Regensburg Türk Dernekler Birliği kuruldu
Türk toplumunun Regensburg ve çevresinde elde ettiği son üç yıldır görülmemiş pozitif sosyalizasyon süreci geride bırakacağımız 2014 yılı için de geçerli olacaktı. Alışık olunmamış bir şekilde şehir politikasına ilgi duyacak, kültürel ve sosyal etkinliklere de aktif katılımlar ile 'biz de bu toplumun bir parçasıyız' diyecekti. Derneklerin güncel meselelere kayıtsız kalmayarak sahalara inmeleri bu yılda da kendini belirgin olarak gösterirken, güçlü bir medya sonrasında güçlü derneklerin de var olmasıyla daha organize ve bilinçli olarak toplum içerisinde var oluşumuz hissedilecekti.
Tüm bu gelişmelerin sonunda medya kuruluşu Regensburg Haber ile DITIB Regensburg, DITIB Neutraubling, İslam Kültür Merkezi Birliği Regensburg, UETD Regensburg ve yeni kurulan Regensburg Umut Derneği gibi STK'ların katılımlarıyla ilk defa tüm dernek yöneticilerinin bir arada bulunduğu geniş katılımlı ortak akıl ve hareket için görüş alışverişinde bulunma durumuna gelinecekti.
Regensburg Türk Dernekler Birliği adını alacak bu yeni oluşum Regensburg ve çevresinde yaşayan Türk toplumunu bir araya getirerek en büyük sorun olarak belirtilen birlik ve beraberlik ile ortak hareket etmeye de katkıda bulunacaktı. Her yıl dönüşümlü olarak değişecek komisyonun 2015 yılı itibariyle ilk sözcülüğüne UETD Regensburg derneğinden Ayşe Dinçer-Rippmannsberger seçildi. Komisyonda DITIB Neutraubling'den Hatice İnan, DITIB Regensburg'dan Gülistan Varlı-Önal, Regensburg Umut Derneği'nden Ayten Tekenli, Regensburg Haber'den Salih Altuner, Edebiyat hocası Esin Alçiçek ve Türkçe öğretmeni Veli Aktürk de bulunuyor. Önemli fikirlerin ortaya çıktığı ilk tanışma ve de kurul toplantılarından sonra eylem kısmı 2015 yılında başlayacak.
Regensburg'da çeşitli derneklerden 22 yönetici ve hocaların katıldığı ilk tanışma ve proje bilgilendirme toplantısından sonra, derneklerin belirledikleri temsilcilerden oluşan Regensburg Türk Dernekler Birliği'nin oluşumu Regensburg'da on yıllardır özlenen birlikteliği sağlayacak mahiyette. Toplumsal onarımı ve gelişimi sağlayabilecek organizasyon olarak ortaya çıkması ve derneklerin ciddi katılımları Regensburg tarihinde bir ilk olup, eyleme geçilmesiyle önemli toplumsal kazanımları da beraberinde getirebilecek hayati bir proje olarak umut veriyor.
...
Türk toplumu adına derneklerin ortak katılımı ve birlikteliği olan Regensburg Türk Dernekler Birliği'nin hayata geçmesini 2014 yılının en önemli olayı olarak
belirledik. Umulur ki bu önemli organize birliktelik 2015 yılında toplum adına birçok güzel faaliyetlere ve gelişmelere sebebiyet verir.
Regensburglu Türk öğretmen Almanya'da yılın öğretmeni
İspanya, Polonya, Romanya, Macaristan, Bulgaristan, Kosova, İran, Irak, Afganistan, Tayland, Angola... 12 farklı ülkeden 17 öğrenci...
Birbirlerinin dillerini, geleneklerini bilmeyen bir sınıf düşünün. Çeşitli sebeplerden dolayı ülkelerinden ayrılarak Regensburg'a gelmiş ya da sığınmış... Ülkelerinden yeni gelen yabancı kökenli öğrencilerinin Regensburg'da özel öğrenim gördüğü Clermont-Ferrand-Mittelschule burası. Öğrencilerin tamamının yabancı olduğu bu geçiş sınıfın (Übergangsklasse) öğretmeni de yabancı kökenli olmuş ama yine de kendilerinden farklılık arzeden.
Regensburglu Türk asıllı öğretmen Funda Demir'den bahsediyoruz. Dillerini, kültürlerini bilmediği kendilerine son derece yabancı öğrenciler ile nasıl yakınlık kurulabilir ki?
"O bizim için bir örnek" diyor bir öğrenci. "Bizim sanki annemiz" bir diğeri. Bir başkası ise, "Anlamadığımız bir problem olduğunda gece attığımız mesajlara cevap bile alabiliyoruz" diyerek yakınlığın ölçüsünü koyuyor.
Öğretmeninden gayet memnun olarak neşeyle okullarına koşan zor şartların öğrencileri, bu yakın öğretmen-öğrenci ilişkisinin ödülü olması gerektiğine inanmışlar. Almancası olmayan, el-kol hareketleri ile sınıflarda birbirleriyle anlaşan yabancı öğrenciler bir yarışmanın varlığından haberdar olarak öğretmenlerini aday göstermeye karar kılmışlar. Vodafone Vakfı ve Cornelsen Yayınevi'nin ortaklaşa her yıl geleneksel olarak düzenlediği "Öğrenciler öğretmenini ödüllendiriyor" yarışmasına başvururlar. 2013 yılında 3575 öğretmenin öğrencileri tarafından aday gösterildiği yüksek prestijli bir yarışma bu.
Jüri heyetinde önemli isimlerin bulunduğu yarışmada 3'ü Bavyera Eyaleti'nden 16 öğretmen "2013 yılı en iyi öğretmen ödülü"nü kazanır. Nürnberg'de meslek öğretmeni Mustafa İnal yanında bu ödüle layık görülerek onore edilen Funda Demir, yılın öğretmeni ödülüne layık görülen ilk Türk öğretmeni olur böylelikle.
T.C. Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya ve Regensburg Büyükşehir Belediye Başkanı Hans Schaidinger gibi önemli kişiliklerin özel takdirlerini alan Funda Demir öğretmenimize Regensburg ve Türk toplumu olarak bizler de takdir ve tebriklerimizi ileterek, Regensburg Haber olarak, 2013 yılının en önemli olayını Regensburg'a ve Türk toplumuna büyük gurur yaşatan öğretmenimizin başarısını gösteriyoruz.
1) Türk toplumunun atağa kalkması ve Türk-Alman ilişkilerinde tarihi dönem
Tarihte çeşitli çağlar varır, bir dönemi başlatan ya da kapatan. Regensburg'da yaklaşık 50 yıldır yaşayan Türk toplumu için 2012 de bölge Türkleri açısından tarihe not
düşülen en önemli bir yıl olarak ileride bahsedilecek...
Öyle bir yıl ki;
ilk defa başarılı ve örnek Türkler ile Türk toplumu ile önemli ilişkileri olan Almanlar'ın T.C. Nürnberg Başkonsolosluğu'nca ilk defa düzenlenen bir resepsiyonlar onore edildiği bir yıl,
İmparatorların, Kralların ve elçilerinin 2 bin yıllık zengin tarihinde Regensburg'un ilk defa -Hüseyin Avni Karslıoğlu ile- bir Türk Büyükelçisinin ziyaret edildiği bir yıl.
Regensburg Haber'in önemli girişimleriyle başlayan gelişmeler, Türk-Alman ilişkilerinde yeni ve
apayrı bir dönemin başlangıcı olarak alt zemin oluştururcasına meydana gelirken, kişisel çıkarların değil de toplum çıkarlarının üst düzeyde tutulduğunda neler yapılabileceğini adeta sergiler
nitelikte oldu.
...
T.C. Nürnberg Başkonsolosluğu'nun "Başarılı Türkler Resepsiyonu" ile başlayan, Regensburg Büyükşehir Belediye Başkanı'nın "T.C. Berlin Büyükelçisi'ne
Regensburg davetiyesi" ile devam eden ve tüm bu faaliyetlerde başlıca aktif rol oynayan Regensburg Haber'in Türk-Alman ilişkilerini tarihi düzeye getiren bu önemli girişimleri bütünleştiricesine
-sene sonu final değerinde bir atılımıyla- iki dilli dergi çıkarmasını bu senenin en önemli olayı olarak seçtik.
2) 40 yıl aradan sonra Regensburglu Türk hanımlarına gösterilen ilgi
Bu sözler sırasıyla; Türkiye Cumhuriyeti'ni Almanya'da en üst düzeyde temsil eden Berlin Büyükelçisi'nin babasına, T.C. Fahri
Konsolosu'na ve Regensburg Belediyesi Entegrasyon Dairesi Başkanı'na ait.
Ayrıca; Belediye Başkanlığı döneminde ilk defa böyle bir programa katılan Joachim Wolbergs ve Nürnberg'de o günkü randevularına rağmen 200 km'nin üzerinde yolu sırf bu program için
tüm yoğunluğuna rağmen göze alan T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil'in projenin ilk toplantısına katılması olayın önemini anlatır mahiyetteydi.
40 yıldır Regensburg'da yaşayan Türk hanımları için ilk defa bir projenin yazılarak hayata geçirilmesi, düzenlenen ilk toplantının önemli katılımcılar tarafından ilgi gösterilerek bizzat gelinmiş ve
yine 30 civarında gelen Regensburglu Türk bayanların adeta "biz buradayız, buralıyız" demeleri maksadın hasıl olması anlamındaydı da.
"Regensburg'da Yaşamak ve Yaş Almak". 40 yıldan beri ihmal edilen Regensburglu Türk hanımları için hazırlananan projenin adı. İki haftada bir Türk hanımlarının düzenli
toplanmalarının amacı eğlendirerek sosyal ve eğitim hayatlarındaki düzeyi geliştirmek, zenginleştirmek, yaşadıkları kenti sevdirerek daha güzel hale getirmesini sağlamaktı.
40 yıldan beri yaşanılan bir hayat Regensburg'da... "İlk defa buraya geliyorum, burayı gördüm!" Böyle deniliyordu tek bir ağızdan Türk hanımları 4'üncü
buluşmalarında. Belediye Başkanı Joachim Wolbergs tarafından Belediye Sarayı'nda (Altes Rathaus) İmparatorluk Salonu (Reichssaal), Lordlar Kamarası (Kurfürstenzimmer)
gösterilirken.
Kendi çalışma odasını da gösteren Belediye Başkanı, daha sonra toplantı salonunda Türk hanımlarını davet ederek onların sorularını ve sorunlarını dinlemesi büyük bir
jest oldu ayrıca. İlk defa gidiliyordu Belediye Sarayı'na ve ilk defa bir Belediye Başkanı tarafından önemsenip birnevi toplantı hüviyetinde sorunlarını dinleniyordu.
İlk buluşmada; T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil, Regensburg Belediye Başkanı Joachim Wolbergs, T.C. Fahri Konsolosu
Hanns J. Huber ve Regensburg Belediyesi Entegrasyon Dairesi Başkanı Andreas Reindl tarafından bir saati aşkın ziyaret.
4'üncü buluşmada; önce T.C. Berlin Büyükelçisi'nin babası Dr. Erdoğan Karslıoğlu tarafından Türk hanımlarının buluşma yerlerinde tavsiyelerini
dinlemesi ve kent rehberlik gezisine katılımları, ve sonrasında da Belediye Sarayı'nın bizzat Belediye Başkanı Joachim Wolbergs rehberlik tanıtımı yapılması ve ardından toplantı
salonunda sorularının alınması.
...
50 yaş üzeri Regensburglu Türk bayanları için "Regensburg'da Yaşamak ve Yaş Almak" projesiyle, Regensburg'da 40 yıldır mazisi bulunun Türk hanımlarına
verilen görülmemiş ilginin gösterilmesi ve toplumun bu önemli kesiminin hak ettikleri değerin verilmesini, ve ayrıca güzel buluşma ve meşguliyetlerle Regensburglu Türk hanımlarının kendilerine ve
topluma faydalı olmak isteğinin geliştirme isteklerini yılın 2'nci önemli olayı olarak seçtik.
3) Regensburglu Türk sporcuları 2012 yılına da damgasını vurdu
Biz yazmaya bıkmadık, daha doğrusu doymadık. Üç yıldan beri düzenlediğimiz yılın olayları sıralamasında üçüncü kez yer verdiğimiz 21 yaşındaki Denizli asıllı haltercimiz Yasin Yüksel, gençler kategorisindeki başarılarını bu defa yetişkinlerde sürdürmeye devam ediyor. Son yapılan Almanya Şampiyonasında koparmada 155 kg, silmede de 186 kg kaldıran milli sporcumuz, kendi rekorunu kırarak Almanya 3'üncüsü oldu.
Spordaki başarılarımız bununla da sınırlı değildi... Bir başka örnek başarı, artık kendisinden dünya şampiyonluğu beklediğimiz ve "ne zaman olacaksın?" diye sorduğumuz boksörümüz Ünsal Arık'tan geldi. Sadece beş senelik boks kariyeri ile rakiplerini teker teker dizgine getiren Düzce asıllı "Der Boss", geçtiğimiz aylarda yaptığı en son kavgasında rakibini 4.turda nakavt ederek "IBF Uluslararası Şampiyonu" ünvanını elde etti. Yakında "Kıtalararası Şampiyonluk" maçına çıkacak olan 32 yaşındaki sporcumuzun bunu da kazanması halinde "Dünya Şampiyonluk" maçı içinde önünde artık hiçbir engel kalmayacak.
Ve futbol tabii.. İlk önce bir minik futbolcudan bahsedeceğiz. Adı Kenan Yıldız. Yaşı henüz 8. Regensburg'da oturan ve ilkokula giden minik yeteneğimiz haftasonları Münih'e giderek Almanya'nın ve Avrupa'nın en ünlü takımlarından Bayern Münih'in yıldız takımında yeşil sahalara çıkıyor. Kaptanlık bandını da taşıyan bu minik futbolcumuz, kıvrak ve hızlı futboluyla geleceğin yeni Mesut Özil'i olmaya aday. Fotoğraf çekmek isteyenler acele etsin diyoruz ve bunu 10 yıl saklasın, gelecekte bu fotoğraf karesinin anlamı büyük olabilir. Şimdiden bizden söylemesi.
Emre Güral. Jahn Regensburg'un altyapısından yetişme. Regensburg gençleri kendisini iyi tanır. Balıkesir asıllı 23 yaşındaki genç futbolcumuz, geçen
sene Türkiye 2. Ligi'nde attığı gollerle kendisinden sıkça bahsettirdikten sonra, sonunda Türkiye'nin 4'üncü büyük kulübü Trabzonspor'a transfer olma başarısını gösterdi. Türkiye A2 Milli Takımı'na
kadar da yükselen sevilen futbolcumuzun bu senenin son lig maçında Galatasaray karşısında oynaması da tüm Regensburg için ayrıca gurur kaynağı oldu.
...
İçimizden yetişen Türk sporcularımızın 2012 performanslarını ve yükselişlerini 2012 yılının en önemli 3'üncü olayı olarak seçtik..
Regensburg tarihinde böyle bir dayanışma örneği göstermemişti hiç şüphesiz... Dalga dalga yükselen ve civar kentlere de yayılan müthiş bir mesajlaşma trafiği...
Hepsi İzmir'den tedavi amaçlı gelen 10 yaşındaki Mert içindi... Türkiye'de tüm tedavi imkanlarını kullandıktan sonra, Regensburg son opsiyon olacaktı belki... Ama küçük çocuğun ve telaşlı bir annenin yanında insanlar da olacaktı "yalnız değilsiniz" dercesinde... Bir pazar sakinliğinde 600 kahraman gelecekti kendisi için seferber olan... Çeşitli kentlerden gelenler vardı, çok uzaklardan dahi mesajlar alınmıştı... Daima yanında olacağı Gülçin Gani, Nada Karaca ve Şehrizan Danışman da vardı ayrıca Mert ve annesinin yanında; en büyük destekleyicileri...
Regensburg Haber'in "Vereceğiniz 5 mililitre kan 10 yaşındaki Mert'i KURTARABİLİR" çağrısı, "600 örnek kan, 600 örnek insan" ile devam edecekti...
İnsani değerlerin tekrar hatırlandığı, duygusallığın olabildiğince içtenlikle hissedildiği, dayanışmanın en doruk noktasındaydı yaşanılan... Küçük bir çocuğun bize getirdiği bir hediyesiydi bu belli ki... Maddi değeri hiç olmayan, ama insanın içine hitap edip bazı anlamlı mesajları da beraberinde verdiği... "Ey insan, nereye?" diyerek büyük bir medeniyetin insanlarını adeta sallayıp silkelediği...
Farkına varmak bazı değerlerin, hatırlamak... Büyüdükçe çocukluktaki masumiyetin kayboluşuna karşı "ne olduk?" diyebilmek... Üzerimize serilmiş ölü toprağın bir kenara itilmesi, ve tekrar canlanmak... Böyle bir hatırlatmaydı Mert'inkisi...
Bugün durumu iyiymiş 'bizi bize hatırlatan' küçük hastamızın... Uygun ilik bulunmuş, tedavide sonuç alınması bekleniyormuş... Önümüzdeki haftalar nihayi sonuç belli olacakmış...
Toplumsal dayanışmanın en üst düzeye çıktığı, birlik ve beraberliğin Regensburg'da görülmemiş bir şekilde gösterildiği Türk ve Alman toplumunun bu örnek tavrını 2011 yılının en önemli 1'inci olayı olarak seçtik...
.
Türkçe dilinden alerji duyulan bir dönemde birçok kişinin düşünemeyeceği büyük bir işi başardı...
İş hayatında sıradışı projeleriyle dikkat çeken Cem Yasinoğlu, sonunda Alman otomobil devi BMW'nin tesislerindeki rehberlik gezi programına Türkçe'nin
girmesini de sağlayacaktı...
BMW'nin ilk Türkçe rehberlik gezisi Diyanet camisine bağlı imam ve yöneticilerine yönelik yapılarak, ırkçılığın arttığı günümüz Almanyası'nda -hem İslam dinine hem de
Türkçe diline yönelik hoşgörü gösterilerek- önemli bir mesaj verildi topluma...
Dünya çapında mevcut tesislerinde ilk defa Dingolfing'de uygulamaya geçen BMW'nin Türkçe rehberlik gezisi ile Hatay asıllı Cem Yasinoğlu böylelikle bir
tarih de yazmış oldu...
İmajı özellikle Almanya'da yerlere düşen Türkçe'yi Dünyanın sayılı markalarından BMW'nin rehberlik dilleri arasında girdiren Cem Yasinoğlu'nun ve uygulamayı
destekleyen BMW Dingolfing'in bu önemli hamlesini 2011 yılının en önemli 2'nci olayı olarak seçtik...
Bazı özelliklerimizin farkına belki tam varamadık ama... Regensburg Bölgesinde Türk asıllı en üst düzeyde iş adamlarımız oldu, en üst düzeyde siyasetçilerimiz oldu,
ve en üst düzeyde sporcularımız da...
Yakın zamanda veda edeceğimiz 2011, özellikle Türk asıllı sporcuları için altın bir yıl olacaktı...
21 yaşındaki Almanya şampiyonu Denizli asıllı genç haltercimiz Yasin Yüksel, Romanya'da yapılan Avrupa Genç Halter Şampiyonası'nda 5'inciliği elde
ederek, uluslararası çapta üstün sporcular arasında yerini aldı...
Geçtiğimiz aylarda Obertraubling'de yapılan Boks müsabakasında rakibine büyük üstünlük sağlayarak şans bırakmayan Düzce asıllı Ünsal Arık ise, boks
kariyerinin henüz üçüncü yılında "Uluslararası Almanya Boks Şampiyonu" ünvanını kazanarak şampiyonluk kuşağın sahibi olmuştu. En son sevinci Noel gününde tüm Regensburg'a yaşatan 31 yaşındaki
sporcumuz, başarısını daha büyük başarı ekleyerek, Belgrad'da "Uluslararası Boks Şampiyonu" ünvanını kazandı.
Ve diğer başarılı sporcumuz. Regensburglu gençlerin çok yakından tanıdığı, sevilen bir isim. Henüz 22 yaşında olan Türkiye Bank Asya 2. Lig futbolcusu Emre Güral'ın hızla yükselen piyasa değeri şu an 250 bin Euro olarak gösteriliyor. Jahn Regensburg altyapısında yetişerek attığı gollerle ismini sıkça duyuran Balıkesir asıllı Emre Güral, yeni transfer olduğu İzmir Bucaspor'da sezonun ilk yarısında 13 maçta 6 gol attı. Hedeflerini büyük tutan Emre için Süper Lig takımlarından da teklifler geliyor ki, büyük gelişimi göz önünde bulundurulursa, kendisinin Türkiye 1. Ligi'nde top koşturmakla kalmayıp bunun da ötesine geçeceği tahmin etmek hiç de zor değil...
Regensburg ismini sporda adını duyurarak bölgenin gururu olan üstün sporcularımız Emre Güral, Yasin Yüksel ve Ünsal Arık'ın yıl içerisindeki başarılarını 2011 yılının en önemli 3'üncü olayı olarak seçtik...
Aylardan Ağustos... Ramazan ayı içerisindeyiz... Bir cuma vakti...
Tatil zamanı birçok Türk insanı iznini memleketinde değerlendirmek için Türkiye'de... Tatilcilerin gitmesi sebebiyle Regensburg Diyanet camisi alışılmışın dışında sakin...
Ama Türkiye'ye gidenler kadar, Türkiye'den gelenler de olacaktı... Cami cemaatinin şaşkın bakışları arasında...
18'inci şampiyonluğunu elde eden ve bünyesinde dünya çapında futbolcuları bulunduran Türkiye Futbol Şampiyonu'nun Regensburg yakınlarında kamp yaptığı bazılarının kulağına
gitmişti...
Fakat bir cuma vakti namazlarını kılmak için Fenerbahçeli futbolcuların Regensburg'a geleceğini kimse ihtimal veremezdi bile...
Böyle şaşkın bakışlar arasında girdi Fenerbahçe'nin Türk futbolcuları caminin mescidinden içeri...
En büyük ilgiyi Türkiye Milli Takımı Kaptanı Emre Belözoğlu görecekti... Semih Şentürk'lü, Mehmet Topuz'lu, Özer Hurmacı'lı,
Serdar Kesimal'lı, Uğur Boral'lı Fenerbahçe'nin ünlü futbolcuları... Ve diğerleri... Hepsine ilgi ayrı ayrı oldu...
Toplamı 100 bin Euro değerinde olan bir düzine üst düzey futbolcuların DİTİB Regensburg'da Regensburg halkıyla aynı safta cuma namazını kılmaları unutulmayacak bir anı olmuştu herkes
için...
Özellikle daha önce de Regensburg'a sakatlık nedeniyle gelen ve Regensburg Diyanet camisinde cuma namazlarını kaçırmayan Özer Hurmacı'nın yakın davranışları büyük beğeni topladı...
Sözünü de tutmuştu ayrıca genç futbolcu... Regensburg'a mutlaka bir daha geleceğini söylemişti aylar öncesinde...
Regensburg Diyanet camisinde halkla aynı safta cuma namazını kılarak büyük süpriz yapan Fenerbahçeli futbolcuların ziyaretini 2011 yılının en önemli 4'üncü olayı olarak
seçtik...
>>>> Fenerbahçeli futbolcuların resimleri "Galeri" bölümünde
Atanması tartışmaları da beraberinde getirecekti... Ne partisinin meclis grubu kararı tanıdı ne de Türkler tarafından yeterince kabullenebildi...
Ama herşeye rağmen Almanya'nın en tutucu partisi olarak bilinen CSU'da bir Türk kökenli olarak 'Entegrasyon Yetkilisi'
(Integrationsbeauftragter) görevine seçilmesiyle kendisini partisine kabul ettirebildi...
Farklı kültürlere karşı mesafeli durmasıyla dikkat çeken ve sadece Bavyera Eyaleti'nde faaliyet gösteren Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU), ilk defa bir
şehir teşkilatında atadığı entegrasyon sorumlusu görevine Türk asıllı parti üyesi Bora Ataman'ı seçerek kendi içlerindeki tabuları da kırmış oldu...
CSU Regensburg'un ilk 'Entegrasyon Yetkilisi' Bora Ataman'ın yerel siyasetteki bu çıkışını 2011 yılının en önemli 5'inci olayı olarak seçtik...
Neutraubling Guggenberg Gölü'nde piknik yapmak için giden Hataylı Parlak ailesinin, 7 yaşındaki küçük kız çocuğunu 61 yaşındaki
isapığın cinsel tacizinden kurtarması Almanya'da büyük yankı uyandırdı.
Herkesin görmemezlikten geldiği olayda kayıtsız kalmayarak gerekli girişimlerde bulunan Parlak ailesinin gösterdiği bu "medeni cesaret" (Zivilcourage)
XY-Ödülü'nü de beraberinde getirdi.
Berlin'de düzenlenen törende ailesi adına katılan Özlem Sibein, 10 bin Euro'luk XY-Ödülü'nü bizzat Almanya İçişleri Bakanı Dr.
Thomas de Maizière'nin elinden aldı.
1967 yılından beri yayınlanan "Aktenzeichen XY...ungelöst" programı, olayı canlandırmak için Landshut yakınlarındaki bir göl kenarında bizzat aileyle
birlikte video klibi çekti. Regensburglu bir Türk ailenin kayıtsız kalan Almanlar'in aksine örnek müdahelesi Alman devlet televizyonu ZDF kanalı tarafından Prime-Time zamanında
milyonlarca kisiye gösterildi.
Münih'te bir avukatlık bürosunda çalışan Özlem Sibein, ayrıca, İçişleri Bakanı Joachim Hermann aracılığıyla Bavyera Eyaleti tarafından 'Cesaret
Madalyası' ile de onure edilerek herkese örnek gösterildi.
...
"Aktenzeichen XY...ungelöst"ün yüzlerce benzeri olay arasından üçünü seçerek Almanya'da herkese örnek olarak gösterip ödüllendirdiği bu önemli kurtarma
girişimini, Regensburg Haber, 2010 yılının Regensburg'da en önemli olayı olarak seçti.
Video: http://www.youtube.com/watch?v=T9AbRA9Hr5w&feature=related
Regensburg hiç şüphesiz Türkiye'nin gündemine bu büyüklükte oturmamıştı...
Gerek Avrupa baskısı olsun gerek Türkiye baskısı olsun, Adanalı öğrencilerin Regensburg'da çektikleri rezillikler günlerce manşet haber olarak Hürriyet tarafından servis edilmesi bir ilkdi...
Hürriyet'in yaptığı haberi ile Türkiye gündeminin ana konusu haline gelen Adanalı öğrenciler, istisnasız butün Türk gazetelerin de ilgisini çekerek haber konusu oldu.
Aklınıza gelebilecek her gazete, her televizyon bu konuyu Türkiye'de flaş haber olarak geçti.
Skandalın patlak vermesiyle topyekün hareketlenen Türk medyası yapılan özel haberlerle bir yandan çocukların aileleriyle görüşüyor, bir yandan da AB projesindeki yapılan istismarları gündeme getiriyordu...
Canlı yayınlar hazırlanmış, Regensburg'daki o olaylar üzerine odaklanmıştı..
"Skandalın Regensburg sorumlulari kim?" diye soruyordu süreci başından beri takip eden Regensburg Haber 28 Ağustos‘ta.
Projede Almanya olmasına rağmen alakasız bir şekilde getirilmiştiler Regensburg'a.
Projeyi Türkiye'den organize eden ajans da, çocukların Regensburg'da kaldıklarını bilmediklerini açıklamıştı...
Karanlıkta kalan sorular var hala...
Regensburg Haber, yaptığı birçok röportaj ve fotoğraflara rağmen sorumsuzca haber de yapamazdı elbette. Kimi zaman öğrencilere verilen söz sebebiyle, kimi zaman da onları koruma sebepli bazı bilgileri yayınlamadık.
Yaşanan büyük skandal sonucu Adana Kiremithane Meslek Lisesi'nin okul müdürü ve öğretmenleri açığa alınırken, Regensburg organizasyonunun sorumluları üzerine her nedense gidil(e)memesi akıllarda bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi şüphesiz...
...
Regensburg Haber, Türkiye'yi de sarsan bu büyük skandalı, 2010 yılında Regensburg'da damgasını vuran en önemli ikinci olayı olarak seçti.
Fotoğraf bilgisi: Başıboş bırakılan çocukların bir kısmı neredeyse her akşam Tuna nehri kıyısına giderek içki tükettiler. İçenlerin arasında kanındaki yüksek oranlı promille zehirlenerek yaşam mücadelesi veren 15 yaşındaki çocuk, durumu öğrenmesi üzerine olay mahalline koşan Çorumlu Umut Boruç tarafından ilk müdahalesi yapılarak hastaneye kaldırılır. Tedavisini yapan doktorlar, alkol komasına giren çocuk için yaşama şansının çok düşük olduğunu ifade ederler. Yoğun bakım sonucu güçlükle iyileştirilen öğrenci, yaşadığı bu kabus gibi olayla Türkiye'yi sarsacağından habersizdi elbette.
Halterde kendi klasmanında Almanya’nın en iyisi. Spor alanında zirve yapma başarısını gösterebilen tek Regensburg Türk’ü.
11 yaşında ilk defa Bavyera Halter Şampiyonu oldu. 2005 yılından beri her sene Bavyera Şampiyonu, 2006 yılından beri her sene Almanya Şampiyonu. Koparmada (Reißen) 150 kg kaldırarak Bavyera’daki kendi rekorunu tekrar kırdı. 2008 yılından beri Almanya Halter Milli Takımı'nda. 2008 yılında Avrupa 6'ncısı, 2010 yılında da Avrupa 10‘uncusu oldu...
19 yıllık yaşamında 40 civarında kupayla birçok rekora imzasını attı, sayısız şampiyonluklar kazandı…
Denizlili Yasin Yüksel, özel yaşamında da bir şampiyonun olması gerektiği gibi.
Ders ve antrenmanla geçen örnek bir yaşam tarzı. Disiplinle, çok çalışmayla Almanya içinde en tepe noktaya ulaşmış, zirve yapmış ama sporun yanısıra okulunu da ihmal etmemeye özen göstermiş. Hergün 07.00-19.30 arası en az 12 saatini bunun için ayırıyor...
Regensburg’da 'Hauptschule'ye gitmiş, ama babası Osman beyin de büyük desteğiyle öğrenimini üstün sporcuların gittiği Frankfurt/Oder’deki spor okulunda sürdürmüş sonrasında. 15 yaşında terk ediyor baba ocağını Yasin Yüksel. Hauptschule’den gelmesine rağmen, büyük bir çalışma azmi sonucu şimdi Gymnasium 13. sınıf öğrencisi.
Yaza doğru 'Abitur' yapacak olan Yasin Yüksel, diplomasini aldiktan sonra Bundeswehr’de profesyonel askerlik yapacak. Dünya çapında bir haltercinin yapabileceği tek meslek olması sebebiyle böyle bir seçimi yapmak zorunda kalmış. Yoğun antrenman programları, spor müsabakaları için yurtdışı çıkışları başka bir meslek hakkı tanımıyor şimdilik kendisine. Alman askeriyesi, 'Sportfördergruppe' adı altında başarılı sporcuları hem gelir olması hem de antrenmanların aksatmaması için kendilerine sahip çıkarak geliştirebilecekleri rahat bir ortam oluşturmak suretiyle teşvikçisi oluyor.
Küçük yaşlarda spora başlamasından dolayı olgunluk, disiplin ve kendine güven gibi özellikleri edinen Yasin Yüksel, ayrıca bu sayede kötü alışkanlıklardan da korunmuş. “Kötü düşüncelere dalmak için vaktiniz olmuyor” diyen Yasin Yüksel’e babası Osman bey de “Gençler spora mutlaka bağlansın” diyerek destek veriyor.
….
Regensburg Haber, 2010 yılında Regensburg’da damgasını vuran en önemli olaylar sıralamasında üçüncü sırayı bu yıl Bavyera Şampiyonluğu’nun yanısıra, Bavyera rekorunu da kırarak Almanya Şampiyonu (Junior) olan ve Güney Kıbrıs’ta yapılan 23 Yaşaltı Avrupa Halter Şampiyonası’na katılarak Avrupa 10'uncusu olan Yasin Yüksel’in başarılarına veriyor.