Almanya'da dalga gibi gelen Türklerin yaşadığı evlerin yakılmaları sonucu işlenen ırkçı cinayetlerin ilki olan Schwandorf Kundaklaması, 31'inci yıldönümünde Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz ve Schwandorf Büyükşehir Belediye Başkanı Andreas Feller'in katılımlarıyla olay mahallinde düzenlenen etkinlikle yad edildi. 17 Aralık 1988 tarihinde 19 yaşındaki ırkçı bir gencin Türklerin yaşadığı Habermeier Evi'ni ateşe vermesi sonucu Can ailesinden anne Fatma, baba Osman ve 12 yaşındaki çocukları Mehmet ile aynı binada yaşayan Jürgen Hübener feci şekilde can vermişti.
Schwandorf kentinde uzun süre yeterince hassasiyet gösterilmemesi büyük eleştiri konusu olan ırkçı cinayeti, gösterilen uzun mücadeleler sonucu nihayet 2009 yılında Schwandorf Belediye Meclisi'nce alınan kararla, on seneden beri kundaklanan evin önünde geleneksel olarak her sene anma etkinliği düzenleniyor. Schwandorf Büyükşehir Belediyesi ile Nürnberg Başkonsolosluğunun koordineli çalışmasıyla hazırlanan anma programının temel yapı taşları arasında müslüman, katolik ve protestan din adamlarının hoşgörü ortamı için ortaklaşa yaptıkları "Barış Duası" oluşturuyor.
FELLER: "IRKÇILARI KENTİMİZDE İSTEMİYORUZ"
Anma etkinliği için "Habermeier Haus"un önüne toplanan kalabalığa yönelik konuşma yapan Schwandorf Büyükşehir Belediye Başkanı Andreas Feller, 31 yıl önce yaşanan büyük acıyı unutmadıklarını belirterek, geride kalanların bu kentte hayatlarını sürdürmeye karar vermeleri sebebiyle teşekkür etti.
Schwandorf halkının toleranslı olmasına ve kentin renkliliğine dikkat çeken Feller, insan haklarını zedeleyici eylemleri ve görüşleri olan hiç kimseyi burada istemediklerini belirterek, çok çabuk yaygınlaşabilen önyargılara ve yabancı düşmanlığa karşı diyalog ortamının ve hoşgörü anlayışının önemine vurgu yaptı.
"Başka kültürlerin ve dinleri değerlerine saygı göstermeyi yeterince öğrenememişiz" özeleştirisinde de bulunan Schwandorf Büyükşehir Belediye Başkanı, "Çocuklarımıza aşırı sağ örgütlerin insanlık dışı sloganlarından koruyarak, insan onurunun her zaman ve her yerde ne kadar önemli olduğunu göstermeli, örnek davranışlar sergilemeliyiz" diyerek, güzel bir dünya için toplumsal bilincin oluşması temennisinde bulundu.
Birlikte barış ve huzur içinde yaşam için herkesin sorumluluğu düştüğünün altını çizen Feller, son olarak, 10 yıl önce Habermeier Evi'nin duvarına dört kurbanın isimlerinin yazılı olduğu anıt levhadaki "Yaşanmış olanlardan yaşayanlara uyarı ve anı" düşündürücü mesajıyla konuşmasını tamamladı.
DENİZ: "SCHWANDORF KUNDAKLAMASI DÖNÜM NOKTASI OLMUŞTUR"
Anma etkinliğine Nürnberg'den gelerek katılan Başkonsolos Serdar Deniz ise, kundaklamada hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına sabırlar dileyerek başladığı konuşmasında, Schwandorf'ta meydana gelen ırkçı cinayetin ilk olması bakımından dönem noktası teşkil etmiş olduğunu belirtip, "Bu tarihten sonra bir daha hiçbir şey aynı kalmamıştır" diyerek Mölln ve Solingen'deki Türk ailelerin yakıldığı kundaklama olaylarına işaret etti. Bu anlamda yakın zamanda gerçekleşen NSU cinayetlerini de hatırlatan Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Türk vatandaşlarının aşırı sağ ve neonazi örgütleri tarafından ortadan kaldırılması gereken bir unsur olarak hedef tahtasına konulmuş olmasına da dikkat çekti.
"Herkesin de malumu olduğu üzere, dünya genelinde olduğu gibi, Avrupa ve Almanya’da da aşırı sağ ideolojiler giderek güç kazanmakta, gerek yerel gerek genel seçimlerde oy tabanlarını artırmaktadırlar. Bu durumun, bu ülkede sadece ekmek parası derdinde olan ve tek amaçları huzur içinde yaşayıp bulundukları topluma da katkıda bulunmaktan ibaret olan Türk toplumunu ne kadar tedirgin ettiğini söylemeye gerek yok" şeklinde konuşan Nürnberg Başkonsolosu devamında, "Başta Suriye olmak üzere Orta Doğu’daki çatışmalar sonucunda kendi evlerini bırakarak Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan mültecilerin de aynı aşırı sağcı ve ırkçı çevrelerin nefret ve tehditleriyle karşı karşıya kaldıklarını görmek gerçekten insanın yüreğini dağlamaktadır." sözleriyle tehlikeli gidişatı dile getirdi.
Aşırı sağın yükselişinin sosyolojik olarak tahlillerinin yapılması ve gerekli tedbirlerin biran önce alınması gerektiğini belirten Deniz, ırkçı saldırılar gerçekleştikten sonra alınan polisiye tedbirler ile olayların önüne geçilmesinin mümkün olmadığı görüşünde bulundu. Nürnberg Başkonsolosu devamında, "Alman makamlarının yarım asırdan fazla bu topraklarda yaşayan Türkleri ve diğer etnik kökenli insanları artık yabancı olarak değil kendilerinden biri olarak görmesinin, eğitim ve birçok alanda dışlayıcı ve ötekileştirici yaklaşımları bir yana bırakarak birarada yaşama kültürünü geliştirme yönünde çaba göstermesinin zamanının geldiğine inanıyoruz." diyerek, dışlayıcı sosyal ortamla yüzleşilmesi ve somut adımlarının atılmasının gerekliliğinin altını çizdi.
Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Schwandorf Belediyesinin 2009 yılında aldığı ve böyle trajediyi hatırlatmak üzere her yıl olay mahallinde toplanılmasını sağlama kararının bu yönde atılmış doğru bir adım olarak gördüğünü de ayrıca belirterek, aşırı sağ çevrelere ve nefret kültürüne karşı verilen birlik ve dayanışma duygularını güçlendirici anlamlı mesaj için teşekkürlerini sunarak konuşmasını tamamladı.
CAMİ DERNEĞİNDE TÜRK TOPLUMUYLA AKŞAM YEMEĞİ
Anma etkinliği sonrasında DİTİB Schwandorf Başkanı Osman Yıldırım'ın dernek adına daveti üzerin cami lokaline gelen Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz ve Schwandorf Büyükşehir Belediye Başkanı Andreas Feller, kendilerini büyük ilgiyle karşılayan Türk toplumu ile birlikte akşam yemeği yedi. Türk çayı eşliğinde etli pilav ve baklava tatlısının ikram edildiği cami lokalindeki yemeğe anma etkinliğinden beraberinde gelen Schwandorf Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Ferdi Eraslan da katıldı.
17.12.2019
Almanya'da ilk defa 1988 yılında Schwandorf kentinde meydana gelen ırkçıların Türk ailelerini yakma girişiminin 30'uncu yıldönümü, Schwandorf Belediyesi tarafından 17 Aralık'ta Spital Kilisesi'nde düzenlenen anma etkinliği ile yad edildi.
Nürnberg Başkonsolosu Yavuz Kül ile Schwandorf 2. Belediye Başkanı Ulrike Roidl'in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte katolik, protestan ve müslüman din adamları da ortaklaşa okudukları "Barış Duası" ile kine karşı insan sevgisi ve karşılıklı hoşgörüyü ön plana çıkardı.
Ulrike Roidl, Schwandorf Belediyesi adına yaptığı konuşmada, Schwandorf şehrinin renkli olduğunu, ırkçıların burada yer bulunmadığını ve bir bütün olarak yabancı düşmanlığına karşı tereddüt edilmeden net tavır gösterilmesinin önemine vurgu yaparak, şöyle konuştu: "Önyargıların ve yabancı düşmanlığının ne denli bir sekilde gelişebileceğini göz ardı etmemeliyiz. Birbirimiz hakkında ne kadar az şey bilirsek, o kadar da bibirimize karşı yabancı kalırız. Farklılığı ancak birbirimize anlayışla yaklaşmayı ve tanışmayı istemekle yok edebiliriz. Uyum içerisinde bizlerle birlikte yaşayan ve güzel davranışlar sergileyen Schwandorf Türk İslam Derneği (DITIB) üyelerine huzurlarınızda teşekkür ederim."
Almanya'da yapılan Mölln, Solingen ve NSU ırkçı cinayetlerine de dikkat çeken Nürnberg Başkonsolosu Yavuz Kül ise, Alman makamlarını dünya genelinde yükselişe geçen aşırı sağ ideolijileri ortadan kaldırıci önlemler almasıni ve hoşgörü kültürünü geliştirme konusunda daha fazla gayret göstermesini ümit ettiklerini söyledi.
Çok sayıda Alman ve Türk vatandaşlarının katıldığı kilisede etkinlik sonrası olay mahalline de gelinerek ırkçı kurbanları ayrıca anıldı. Katılımcılar, Habermeier Evi'nin önüne geçtiğimiz yıl dikilen ırkçı kurbanları Osman, Fatma ve Mehmet Can ile Jürgen Hübener'in isiminin yazılı olduğu Taş Anıt'a çiçekler serdi.
Spital Kilisesi salonu ve Habermeier Evi önünde gercekleşen resmi anma programların ardından, DITIB Schwandorf da tüm katılımcılara kadın kollarının hazırladığı yemek için cami derneğine ayrıca davette bulundu. Her sene Schwandorf'taki ırkçı cinayetin olduğu 17 Aralık'ta düzenlenen anma etkinliği, seneye DITIB Schwandorf Merkez Camii'nin ev sahipliğinde gerçekleşecek.
18.12.2018
DİTİB Regensburg, 40'ıncı yılında Doğu Bavyera'nın en modern görünümlü caminin temelini 21 Temmuz'da düzenlenen bir törenle attı. T.C. Nürnberg Başkonsolosu Yavuz Kül, Regensburg 2. Belediye Başkanı Gertrud Maltz-Schwarzfischer ve DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Hasan Aslan'ın da katıldığı temel atma törenine 150 civarında katılım oldu. Kaba inşaatın Aralık ayında bitmesi planlanan yeni cami, Nisan ayında kısmen ibadete açılacak. 23 Temmuz'da başlanacak inşaat calışmalarının bir sene içerisinde tamamen bitirilmesi bekleniyor.
Belediye Başkanı'ndan camiye destek
Cami temel atma programına bizzat katılarak konuşma yapan Regensburg 2. Belediye Başkanı Gertrud Maltz-Schwarzfischer, oluşan tüm tepkilere rağmen, DİTİB Regensburg'un yapacağı minareli camiye olan desteğini sürdürdü. Regensburg'un kozmopolit ve renkli bir şehir olduğunu söyleyen Maltz-Schwarzfischer, Müslümanların da İslam'ın da buraya ait olduğunu söyleyerek, cami karşıtlarına karşı net mesaj verdi. Yeni cami için her inançtan ve milletten insanların buluşma yeri olması gerektiğinin altını da çizerek, yeni caminin yapımı sürecinde başarılar diledi.
Minareli cami Almanya çapında büyük tartışma yaratmıştı
Regensburg Belediyesi'nin Aralık 2017'de imar izni vermesi sonrasında Almanya çapında büyük tartışma konusu olan DİTİB Regensburg'un Maxhüttenstrasse'deki minareli cami projesi, özellikle Şubat ayında ırkçı oluşum "Identitäre Bewegung" tarafından, Brüksel'deki terör kurbanlarının isimleri suistimal edilerek, cami arsasına dikilen tahta haçlarla saldırısı büyük yankı uyandırmıştı. Özellikle İslam karşıtı aşırı sağ parti AfD'nin kampanya yürüttüğü yeni caminin, 14 Ekim'de yapılacak Bavyera Eyalet Seçimleri için başlıca seçim malzemesi olarak kullanılması bekleniyor. Aşırı sağcıların İslam karşıtlığı üzerinden yürüttüğü cami karşıtı kampanya, kimi aşırı solcular tarafından farklı argümanlarla piyasaya sürdürüldüğü gözlendi. DİTİB'in ırkçı olduğu ve savaş çığırtkanlığı yaptığı yönünde kara propaganda faaliyetlerini arttıran IKS adlı örgüt, cami derneğini itibarsızlaştırma yönünde yoğun çabalarda bulunmasıyla dikkat çekti. IKS Regensburg, resmi soyal medya hesabından ayrıca, cami açılışına katıldığı için Belediye Başkanı'na da, "demokrasiye ve insan haklarına ihanet etmeye devam ediyor" ağır suçlamasında bulunarak, çok sert tepki gösterdi.
Irkçıların gösteri alanının yanında Türk bayanları piknik yaptı
Caminin 200 metre ilerisinde Türklerin yoğun olarak yaşadığı evin önünde protesto gösterisi düzenleyen ırkçılar, bekledikleri sayıya ulaşamayıp hayal kırıklığına uğradılar. Seçim otobüsüyle gelen AfD'li siyasetçilerin de katıldığı gösteride, İslam karşıtı pankartlar kullanılarak cami protesto edildi. Gösteri öncesi bahçelerindeki masada sohbet etmek için toplanan Türk bayanlarının ise keyiflerini hiç bozmadıkları gözlendi. Protesto gösterisini öğrendikten sonra yanlarına çekirdek, lokum ve keklerini de alarak izleyen Türk bayanları, "Herkesin kendi kültürünü ve inancını yaşama hakkı var" yorumuyla, camiye destek mesajı verdi.
Başkonsolos'tan Regensburg Belediyesi'ne teşekkür
Cami temel atma törenine konuşma yapan Nürnberg Başkonsolusu Yavuz Kül, Regensburg Belediyesi'nin yeni caminin planlanması sürecindeki yapıcı tavrının takdire şayan olduğunu söyledi. Türk toplumunun Alman toplumunun bir parçası olduğunu da ifade eden Başkonsolos Kül, birlikte yaşama dikkat çekti. Yeni caminin kent içerisindeki farklı toplumların birlikte yaşama olan katkısını arttıracağı görüşü diğer konuşmacılar arasında yer alan DİTİB Regensburg Başkanı Mustafa Miran, DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Hasan Aslan ve Nürnberg Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşe Vekili İbrahim Ali Kahraman tarafından da paylaşıldı.
21.07.2018
Bavyera Eyaleti'nde 2017/18 eğitim yılının en iyi Türk öğrencisi yine bölgeden çıktı. Kelheim'ın ilçesi Mainburg'dan Türk kızı Merve Aydın, Mainburg Gabelsberger Gymnasium'da "Abitur"u (Lise Bitirme Sınavı) müthiş bir başarıyla 1.0 not ortalaması ile kazanarak, eyaletin en çalışkan Türk öğrencisi oldu. Avrupa'nın en iyi üniversiteleri arasında gösterilen Münih LMU'da tıp okuyup doktor olmak isteyen Merve Aydın, Abitur'daki üstün başarısı dışında, Alman Klasik Diller Federasyonu tarafından Latince dersindeki üstün derecesinden dolayı aldığı Altın İğne Şeref Ödülü ile de ayrıca dikkat çekti. Merve Aydın, Münih Başkonsolosluğu'na bağlı bölgenin en iyi Türk öğrencisi olması sebebiyle, Münih Başkonsolosluğu'nda Berlin Büyükelçiliği tarafından hazırlanan takdir belgesini alacak.
Geçen sene en başarılı öğrenci Regensburg'dan
Bu sene Kelheim'dan çıkan en başarılı Türk öğrenci, geçen sene de Regensburg'dan çıkmıştı. Regensburg'un Neutraubling ilçesinden Emre Yıldırım, Neutraubling Gymnasium'da "Abitur"u 1.1 not ortalaması ile bitirerek Bavyera Eyaleti'nin en başarılı Türk öğrencisi olmuştu. Geçen senenin gymnasium ögrencisi Emre Yıldırım, şimdi Regensburg Üniversitesi'nde tıp okuyor.
İki sene üst üste Doğu Bavyera'dan
Almanya'daki Başkonsolosluklar tarafından her sene tesbit edilen "Abitur"u en iyi notla bitiren öğrenciler, bizzat Berlin Büyükelçiliği tarafından onore edilip ödüllendiriliyor. İki seneden beri eyaletteki en iyi Türk öğrenci Doğu Bavyera Bölgesinden çıkıyor.
05.07.2018
Alman kamuoyunda son günlerde büyük tepki gören Regensburg'un yeni yapılacak ilk minareli cami için Ditib Regensburg, Türklere yönelik bugün bir
bilgilendirme programı düzenledi. Katolik kilisesi St. Michael'in salonunda pazar günü gerçekleşen programa, son zamanlarda alevlenen cami tartışmaların da etkisiyle, 150 kişinin üzerinde yoğun bir
katılım oldu. Ditib Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Çetin Yazıcı, Ditib Güney Bavyera Eyalet Birliği Başkan Yardımcısı Aykan İnan, Ditib Regensburg Başkanı
Mustafa Miran, Ditib Pfaffenhofen Başkanı Recep Bal ve Ditib Neutraubling Din Görevlisi Hüseyin Ergen'in de katılımlarıyla gerçekleşen programda,
yeni cami projesinin sorumluluğunu üstlenen mimar Firdes Orak cami planının ince özelliklerini anlatırken, Ditib Regensburg Yönetim Kurulu Üyeleri Ayten Tekenli ve
Recep Yen ise teknik dışı konularda kalabalık kitleye bilgilendirmelerde bulundu.
57 YIL SONRA GELECEK MİNARELİ CAMİ
Türkiye ile Almanya arasında Ekim 1961'de yapılan İşgücü Anlaşması ile yarım asrın üzerinde uzun geçmişi olan Regensburg Türk toplumunun, onyıllardan beri kurduğu
minareli cami hayaline 2019 yılında kavuşacak. 4 Nisan 1978 yılında kurulan cami derneğinin 40. yıldönüme denk Nisan ayında temeli atılması beklenen yeni cami için en geç randevu Temmuz ayı olarak
veriliyor. Kilise odalarının günlük kiralanarak başlayan Regensburg'daki Türk toplumunun ibadet ihtiyacının giderilmesi girişimi, 1978 yılında Arnulfsplatz yakınlarındaki dar sokak Lederergasse'de
tutulan 30 metrekarelik odayla açılan cami derneği ile gerçek anlamda başlıyor. 1995 yılında Lindnergasse'de üç katlı bir ev satın alarak bu defa ilk cami mülkiyeti edinen Ditib Regensburg, 2 Mart
2016'da satın aldığı 2341 metrekarelik arsaya minare uzunluğu 21 metreyi bulan gerçek görünümlü bir camiyi nihayet inşa edebilecek.
MİNARELİ CAMİ HAZIMSIZLIK YARATTI
Maxhüttenstrasse'de arsa alımıyla yeni cami yapımının minareli yapılacağı iki yıl önce belli olmasına rağmen tartışmaların şimdi başlaması, Almanya'da bir yandan aşırı
sağın yükselmesi, Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi gerilimin artması ve ayrıca süreçteki diyalog eksikliğine bağlandı. Aşırı sağcıların bir hafta içerisinde cami inşasının engellemesine yönelik
Regensburg Belediye Meclis Üyeleri için 13 bin imza toplaması dikkat çekerken, sosyal medyadan yanlış bilgiler yayarak getirdikleri İslam ve Türkiye karşıtı yorumlar ile kamuoyu oluşturmaya
çalıştıkları gözlendi. Regensburg Belediye Meclisi'nde anamuhalefet partisi olan muhafazakar CSU grubu ise, cami derneğinin iki yıllık süre içerisinde Alman kamuoyu ve semtteki yerleşik halk ile
minareli camiye yönelik diyalog ortamı kurma gereğini kendilerinde görmemelerini ve ayrıca yer seçiminin yanlışlığını ön plana çıkararak, yeni camiye karşı olduklarını ifade etti. Regensburg'un 2.
Belediye Başkanı Gertrud Maltz-Schwarzfischer (SPD) ise, cami yapımı hakkının anayasanın verdiği inanç hürriyeti kapsamında olduğunu belirterek, kamuoyunda oluşan tepkisel bazı aşırı
görüşler konusunda uyarılarda bulundu.
"YENİ CAMİLER İÇİN ÇEVRE VE İLETİŞİM ŞART"
Minareli cami yapımı tecrübesi sebebiyle davet edilen Ditib Pfaffenhofen Başkanı Recep Bal'ın da konuşma yaptığı programda, Regensburg'a yapılacak yeni
cami için bazı tavsiyelerde bulundu. Pfaffenhofen'e minareli cami yapımı sırasında kendilerinin de aşırı sağdan tehditlere kadar varan büyük tepkiler aldıklarını ifade eden Recep Bal, kendi
aralarında kurdukları yoğun istişare ve ayrıca kentteki meclis üyesi siyasiler, çeşitli sivil toplum örgütleri ve yerel halkla kurulan yakın diyalog ile süreci fazla gürültüye sebebiyet vermeden
bitirdiklerini belirtti. Müslümanların dini ve sosyal yaşamlarındaki örnek tavırların, çeşitli dernek ve kurumlarla ortak faaliyetlerin de gerekliliğine dikkat çeken Ditib Pfaffenhofen Başkanı, cami
projelerinin yeni nesillere bırakılacak şekilde yapılmasının önemine işaret etti.
"SAĞDUYU VE SÜKUNETİ KAYBETMEYİN"
Mittelbayerische ve Wochenblatt gibi gazetelerin sosyal medya hesaplarından yapılan gerçek dışı okur yorumlarını takip ettiklerini
belirten Ditib Regensburg Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yen ise, bu tür platformlarda tepki yorumları yaparak olayın kızışmasına sebebiyet verilmemesi gerektiğini söyledi. Yeni cami
arsasına dün 26 tane haçın dikilip üzerine terörden ölen kişilerin isimlerinin yazılması suretiyle ırkçıların yeni bir nefret ve provokasyon girişiminde bulunduğu bilgisini de veren Recep Yen, Türk
toplumundan hiçbir surette sükunetini kaybetmeyip sağduyu içerisinde kalmaya devam etmelerini istedi. Cami yapımına karşı kamuoyunda oluşan tepki sebebiyle de, "korkuya gerek yok; inşaat iznini
aldık, artık geriye dönüş yok" diyerek en geç Temmuz ayına kadar caminin temelini atmayı planladıkları söyleyerek yüreklere su serpti.
"ŞİMDİ BİRLİK ZAMANI"
Programın sonunda söz alan Ditib Regensburg Din Görevlisi İsmail Numanoğlu ise, derneğin 40 yıllık geçmişine dikkat çekti. Numanoğlu, "40 yıl sürede
kimler geldi, kimler geçti? 40 yıl sonra kimler gelecek, kimler geçecek?" diyerek, kısa dünyada geçmişte yaşanan olumsuzluklara takılmamanın önemine vurgu yaptı. Birlik ve beraberlik mesajını,
"hayırlı işlerde hayırlı şekilde bitirmeyi Allah bize nasip etsin" duasıyla finalleyen Numanoğlu, cami yapımı sürecinde herkesin yardımcı olmasını istedi.
11.02.2018
Regensburg Büyükşehir Belediyesi'nin UNICEF tarafından "Çocuk Dostu Belediye" payesini almasından sonra girişimlerini başlattığı Gençlik Meclisi projesi için adaylık süreci Ekim ayı itibariyle resmen başlıyor.
Seçimlerin gelecek sene Şubat ayında yapılacağı Regensburg Gençlik Meclisi için yaşları 14 ile 18 arasında olan 4700 genç mektupla oy kullanarak en çok oyu alan 21 üyeyi belirleyecek. Oy hakkına sahip 25 üyeden oluşacak Gençlik Meclisi'nin 4 üyesi Stadtjugendring tarafından atama yoluyla belirlenecek. 1 Temmuz'da yürürlüğe giren tüzüğe göre Regensburg Büyükşehir Belediye Başkanı Joachim Wolbergs de danışman üye sıfatıyla Regensburg Gençlik Meclisi'nde bulunacak.
Senelik bütçesi 5 bin Euro olarak belirlenen Regensburg Gençlik Meclisi, senede en az 7 kere toplanacak. Oturumu Regensburg kentinde olan 14-17 yaşlarındaki gençlerin aday olabileceği Gençlik Meclisi için başvurular Belediye Gençlik Dairesi'nden Christoph Seidl'a yapılacak (Tel: 507-4550, E-Mail: seidl.christoph@regensburg.de)
30.09.2015
DITIB Neutraubling, Kutlu Doğum Haftası kutlamaları kapsamında bu yıl belirlenen "Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı" konu başlığında etkinlik düzenledi. Çok sayıda izleyicinin katıldığı etkinliğin ana konuşmacısı Ankara'dan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenksu Üçer oldu.
İstiklal Marşı ve Hakif Sekmen'in Kur'an tilaveti ile başlayan etkinlikte, DITIB Neutraubling Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Ünlü'nün selağmlama konuşması sonrasında, misafir konuşmacı Doç. Dr. Cenksu Üçer'in Hz. Muhammed'den örnekler vererek birlik ve beraberliği pekiştirici konuşmasıyla devam etti. Farklılıkların ayırım haline getirilmemesini isteyen Doç. Dr. Üçer, birlikte hareket etmenin öneminden bahsetti. Sözlerine "Birbirinizle çekişmeyin, hayırda yarışın" tavsiyesinde bulunan İlahiyatçı Hoca, aksi takdirde toplum olarak darmadağın olunacağı uyarısını yaptı.
Program, UETD Regensburg'un davetlisi olarak Regensburg ve civarında üç gün boyunca dernekleri ziyaret ederek toplantılar yapan Konya-Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın da iştirak ederek konuşma yapmasıyla devam etti. İlk defa Türkiye dışında bir Kutlu Doğum etkinliğine katıldığını ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Altay, yurtdışında yaşayan Türk toplumunun Peygamberi iyi tanıyarak onun ahlakıyla ahlaklanması dileğinde bulundu. Birlik ve beraberlik mesajlarını da veren Altay, farklılıkların bir tarafa bırakılarak ortak noktalarda buluşulmasının gerekliliğinden bahsetti. Altay, "Burada yaşayan sorunlara el atmanız ve memleket için birlikte hareket etmeniz gerekiyor" diyerek, komisyonlar oluşturulmasını istedi.
Yapılan konuşmalardan sonra program, Dilek ve Erdal Ünlü çiftinin Dursun Ali Erzincanlı'nın sevilen Hz. Muhammed'e Peygamberliğin geldiği yaşa atıfla "40 Yaşındasın" şiirini ve Musa Yoğurtcu'nun da Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han icin kendi yazdığı şiiri okuması ile devam etti. DITIB Neutraubling'in oluşturduğu çocuk korosunun ilahiler okuması ile ney ve def eşliğinde gençlerin Hz. Muhammed'den hadisler okunmasıyla sona yaklaşan program, DITIB Regensburg Din Görevlisi Mehmet Ali Karakaya'nın kapanış duası ile tamamlandı.
DITIB Neutraubling'in düzenlediği Kutlu Doğum programının moderatörlüğünü üstlenen DITIB Neutraubling Din Görevlisi Yusuf Ağar, son olarak programa katılan tüm izleyicilere teşekkür etti ve herkesi 3 Mayıs'ta Antoniushaus'da düzenlenecek 23 Nisan etkinliğine katılmaya davet ederek, "Hepimiz Türkiye'yiz" diyerek final niteliğinde bir birlik ve beraberlik mesajıyla programı kapattı.
19.04.2015
Regensburg Üniversitesi Çocuk Onkoloji Kliniği'nde çocukları tedavi gören Türkiyeli dört aile Nürnberg'den gelen kalabalık ziyaret ile moral
buldular.
T.C. Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya ve Konsolos Gürol Baş'ın yanısıra Nürnberg'den bir dolmuş dolusu
gelen Türk-Alman Özürlüler Derneği'nden Türk bayanları ve Regensburg'da yeni kurulan Umut Derneği yöneticileri lösemi tedavisi gören çocukların aileleri ile destek
amaçlı biraraya geldiler.
Ailelerin sorunlarının da dinlenildiği moral ziyaretinde özellikle dil ve konaklama sorunları ön plana çıktı. Tedavi sürecinin uzun olması sebebiyle çocukların pedagojik ve psikolojik destek
ihtiyaçlarının da dillendirildiği buluşmada, okul dersleri ve din eğitimi konuları da gündeme getirildi.
Toplantı sonunda, Nürnberg'den gelen hayırsever Gülbeyaz Solmaz teyzenin yiyecek alışverişi ile hazırlanan açık büfe ile yemek ziyafetinde kaynaşan katılımcılar, lösemi hastası
çocuklara ve ebeveynlerine yapılacak Nürnberg ve Regensburg arasında ortak çalışmalar dileyerek, desteklerinin artacağı sözünde bulundular.
28.11.2014
Regensburg Büyükşehir Belediye Başkanı Joachim Wolbergs, ilk defa Ramazan etkinliğine katılarak müslümanlarla iftar
sofrasında birarada bulunarak eşlik etti. Regensburg Kaymakamı Tanja Schweiger ile beraber gelen Belediye Başkanı, iftar öncesinde mescide giderek ilk
defa geldiği Yeni Camii ve İslamiyet hakkında bilgiler aldı.
İftar saati yaklaştığında müslümanların çorbalarını kepçeyle bizzat kendileri veren Joachim Wolbergs ve Tanja Schweiger, büyük takdir topladı. Cami imamı Seyfullah Bal'ın ezan
okuması ile başlayan oruç açma, Mustafa Yeşilova'nın yemek duasıyla sona erdi. Ramazan hakkında Dr. Yavuz Şahin'in bilgilendirme konuşmasından sonra Regensburg
Kaymakamı Tanja Schweiger ve Regensburg Büyükşehir Belediye Başkanı Joachim Wolbergs de kürsüye gelerek hitaplarında müslümanlara sıcak mesajlar gönderdiler.
Geçtiğimiz yıllarda da Yeni Camii'de iftarlar veren Tanja Schweiger, bu defa Kaymakam olarak iftar vermiş olmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Belediye Başkanı Joachim
Wolbergs ise, birçok kez camiye gittiğini ve Türkler'in çeşitli organizasyonlarında bulunduğunu ama ilk kez katıldığı iftar yemeğinden etkilendiğini dile getirdi. İftarlarda zengin ile
fakirin bir arada aynı sofrada bulunarak eşitlendiğini ifade eden Wolbergs, Belediye Başkanı olarak zengin ile fakir arasında bir ayrım yapmadığı gibi, İslam dinine mensup müslümanlara, hıristiyanlar
ve yahudiler kadar eşit mesafede olduğunu söyledi. Sosyal statü, dil, din, ırk gözetmeksizin herkesin aynı derecede önemli olduğunu vurgulayan Wolbergs, "Kimse kimseden daha iyi ya da daha üstün
değil, benim olduğu kadar bu kent sizin de kentiniz. Sizler Regensburglusunuz" dedi.
İftar etkinliği sonunda bir Afgan asıllı öğrencinin hat sanatı ile kendi isimlerinin yazıldığı tablo hediyesi alan Joachim Wolbergs ve Tanja Schweiger, ayrılırken müslümanların büyük ilgisini görerek
hatıra fotoğrafları çekildiler.
İhsan Yeneroğlu, 12.07.2014
Avrupalı Türk Demokratlar Demokratlar Birliği'nin (UETD) Regensburg şubesi, 21 Haziran'da Haus Heuport'ta düzenlediği olağanüstü
genel kurulda yeni yönetimini belirledi. Yaklaşık iki yıllık şube başkanlığı döneminden sonra görevi bırakan Salih Altuner, genel kurulda yapılan
seçim sonucu başkanlık görevini oy birliği ile seçilen Murat Altuner'e devretti.
Kuruluşu 25 Ağustos 2012 olan UETD Regensburg'un ikinci dönemde yeni yönetim kurulu şu kişilerden oluştu: Murat Altuner (Başkan), Merve Güngör (Başkan
Yardımcısı), Hilal Çiftçi (Sekreter), Zuhal Oğuz (Muhasebe), Zeliha Koca, Ali Şenol Ükünç, Yavuz Çekiç, Alaaddin Çelebi, Bahtiyar
Köse.
Bölge yönetiminden UETD Bayern Başkanı Mehmet Akkoç, UETD Bayern Gençlik Kolu Başkanı Ayhan Tokgöz ve UETD Bayern ARGE Başkanı Arslan Bahar'ın da katıldığı genel kurulda, 31 Temmuz'da cumhurbaşkanlığı seçimi ile Türk vatandaşlarının yurtdışında ilk defa oy kullanma meselesi üzerinde özellikle duruldu. Regensburg'da yaşayan Türk toplumunun sorunlarının da dile getirildiği kurulda çözüm odaklı fikir alışverişinde bulunuldu.
UETD Regensburg Olağanüstü Genel Kurulu'nun sonunda kapanış konuşması yapan UETD Bayern Başkanı Mehmet Akkoç, UETD Regensburg'un kentte şimdiye kadar yapmış oldukları toplumsal çalışmaları takdirle izlediklerini belirterek, başkanlığa seçilen Murat Altuner ve yeni yönetim kuruluna başarıların devamını dileyerek tebrik etti.
22.06.2014
T.C. Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya, Çocuk Kliniği KUNO'da tedavi görmek için Türkiye'den gelen kanser hastası çocukları ziyaret etti. Deniz Gülmez, Tuna Naz Şenel ve Ahmet Can'ın durumları hakkında bilgi alan Başkonsolos Kaya, hasta çocukların ailelerine geçmiş olsun dileklerini ileterek mümkün olduğunca yardımcı olmaya çalışacağını söyledi.
Elele Engellilere Yardım Konfederasyonu Başkanı Cengiz Hocazade ve dernek yöneticileri ile DITIB Regensburg Başkanı Mehmet Kurt ve cami derneği din görevlisi Abdülmelik Akdeniz'in de katıldığı ziyarette, 27 Nisan'da Fürth'de düzenlenen 23 Nisan şenliğinde toplanan yardım ile Deniz'in babası Bülent Gülmez için tahsis edilen elektrikli tekerlikli sandalye Başkonsolos tarafından teslim edildi.
05.05.2014
Anaokul çağında olan, ilkokula giden 50 civarında çocuk... Belli ki çoğu ilk defa duymuşlardı, ilk defa katılıyorlardı... Bir Türk milli bayramını Alman
kütüphanesinde kutlamak... Alışılagelmişin dışında sıra dışı da olsa, aileler ilgi gösterecek, çocuklar büyük beğeni ile kitapların arasında oynayacaklardı...
Rafların arasında koşuşturmacalar, kitap okumalar, boyama ve çeşitli oyunlar arasında merak da salmıştı tabii kendilerini... "Nedir 23 Nisan?" diye soracaktı küçük bir kız çocuğu... Ama en çok
da şu soru gelecekti hayata henüz daha atılmamış o küçük kalplerden: "Bir daha ne zaman olacak?"
En son ihmal etmemiz gereken onlardı aslında... En başta onları ihmal etmiştik halbuki; farkettik... Üç saat süren küçük çapta bir organizasyonun etkileri büyük çapta olmuştu... Gönüllerine girilmiş,
bir çocuk bahçesine dönüşmüştü kütüphane adeta...
Ne siyaset, ne futbol, ne de diziler... Fazlasıyla daldık, çok oyalandık... Dünyayı ve hayatı yeni öğrencek bir nesil geliyor halbuki... Mesele onlara nasıl bir çevrede büyüteceğimiz, neleri emanet
bırakacağımız...
Herşey hazır bekliyor... Bu beklemeler görülüyordu gözlerde... Gülümsemelerle aldığımız o bakışlar bize sadece bunu anlatıyor, ve hatta bunu öğretiyordu...
27.04.2014
Onu Türkiye Show TV'de yayınlanan Gülben Ergen'in programında tanıdı. Çocuklarının gözleri önünde erimesine razı olmayan Gülmez ailesi, çıktığı canlı yayında tüm
Türkiye'yi etkileyeceklerdi. Kanser hastasıydı Deniz'i. Türkiye'de tedavi imkanı kısıtlı olduğu için Almanya'ya gitmeye tüm imkansızlıklara rağmen kararlıydılar. 1,5 yıl sürecek tedavisinin masrafı
500 bin Euro'yu buluyordu...
"Rabbimden bir mucize istedik" diyor anne Gülcan Hanım, "3 gün sonra bir mucize gönderildi." Erdal Acar olacaktı 500 bin Euro'luk tedavi masraflarını karşılayacak hayırsever iş adamı. "Dualarımı
kabul eden Allah'a olan bağlılığım bir kat arttı." diyecekti anne minnet duygusu içerisinde...
Salı günü geldiği Regensburg Üniversitesi'nin çocuk kliniği KUNO'da çarşamba günü yoğun bakıma kaldırılan Deniz, şimdi diğer hasta çocuklarla güle-oynaya vakit geçirebiliyor. Moralini yüksek
tutmasını sağlayan anne Gülcan Hanım ve baba Bülent Bey yanısıra, onu yalnız bırakmayan Regensburglu ablaları ve abileri de ziyaretine geliyor artık...
Şimdi Küçük Deniz yine gülümsüyor...
18.04.2014
Regensburg Emniyet Müdürü Wolfgang Mache, DITIB Regensburg Gençlik Kolları ile buluşmak için cami derneğini ziyaret etti.
Yaklaşık 30 gencin katıldığı programda Wolfgang Mache, Alman Emniyeti'nin Türk gençlerine ihtiyaç duyduğunu belirterek, polislik mesleğine yönelmelerini istedi.
DITIB Regensburg Gençlik Kolları'na bazı tavsiyelerde bulunan tecrübeli emniyet müdürü, her türlü suçlardan uzak durulmasını istedi. Herhangi bir zor durumda Avrupa çapında geçerli olan 110 numaralı
telefon ile polise her zaman ulaşılabileceğini belirten Mache, gençlere çevrelerinde gördükleri şiddet olaylarına duyarsız kalmayarak acilen emniyete bu numaralardan haber verilmesini
istedi.
Konuşma sonrasında Türk gençlerinin sorularını alarak cevaplayan Mache, gençlerden özellikle saldırı halinde nasıl savunmaları gerektiği ve ırkçılık konuları üzerine sorularla karşılaştı.
Türk gençleri ile çay ve pasta keyfi yapan Regensburg Emniyet Müdürü Wolfgang Mache, DITIB Regensburg Gençlik Kolları'ndan gördüğü sıcak ilgiden memnun kalarak, gençlere büyük iltifatta bulunup
camiden ayrıldı.
12.02.2014
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin
(UETD) Regensburg teşkilatı, yılbaşı
öncesi Regensburg Üniversitesi'nin çocuk kliniği
KUNO'da lösemi hastası çocukları unutmayarak moral ziyaretinde bulundu. Hastane doktoru Dr. Jürgen
Föll'ün eşliğinde gerçekleşen anlamlı ziyarette derneğin bayan yöneticileri aldıkları oyuncak ve kitap hediyeleri ile tedavi gören çocukların üzüntülerini sevince
dönüştürdü.
Hasta çocuklara ziyaret eden heyet
arasında yer alan UETD Regensburg Yönetim Kurulu Üyeleri Elif Elbistan, Ayşe Rippmannsberger-Dinçer ve Zuhal
Oğuz çocuklara geleceğe yönelik daima olumlu bakmalarını ve morallerini bozmamalarını
istedi. Çocuklarınailelerine degeçmiş olsun dileklerini sunan bayan yöneticilerinin sürpriz
ziyaret girişimihastane personelleri tarafından da
olumlu karşılandı.
Hastane ziyaretinden memnun kalan
onkoloji ve hematoloji hekimi Dr. Jürgen Föll, bu tarz
aksiyonların çocuklar için olumlu etkileri olduğunu vurgulayarak, UETD Regensburg'un bayan yöneticileri
tarafından gerçekleştirilen ziyaretin
aynı zamanda
hastanenin dışarıya yönelik bağ kurması açısından önemli gördüğünü belirtti.
Emre Öndin, 29.12.2013
Türkiye'nin tanınmış ilahiyatçılarından Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, geçtiğimiz akşam Regensburg'da bir konferans vererek gönülleri fethetti. RT Halle'de yoğun ilgi ve katılımın olduğu etkinlikte Türk toplumu ile bir araya gelen ünlü Hoca, konuşmasının ağırlık noktasını Peygamber Efendimizin hayatı ve sünnetine ayırdı. Konferansın sonunda dinleyicilerden gelen soruların cevaplandığı program gece geç saatlere kadar sürdü. Organizatörlüğü üstlenen Aykut İnan'ın 10. kez imza attığı dini programda Hatipoğlu'nu üçüncü kez Regensburg'a getirerek hayranları ile buluşturdu. DITIB Regensburg'un da organizasyonda etkin rol aldığı programda önemli katkısı bulunan T.C. Regensburg Fahri Konsolosu Hanns J. Huber de bizzat gelerek bir konuşma yaptı. Program sonrasında Hatipoğlu Hoca ve bazı davetliler ile Türk lokantası 23h'ya geçildi.
İhsan Yeneroğlu, 21.12.2013
17 Aralık 1988'de Almanya'nın Schwandorf kentinde Türkler'in yoğun olarak yaşadığı evin ırkçı bir genç tarafından kundaklanarak ateşe verilmesi sonucu yanarak hayatlarını kaybeden Fatma Can, Osman Can ve oğulları Mehmet Can ile Jürgen Hübner, cinayetin 25'inci yılında Schwandorf’ta olay yerinde ve camide yapılan törenlerle anıldı.
Atatürk'ün 75. ölüm yıldönümü T.C. Nürnberg Başkonsolosluğu'nda düzenlenen 10 Kasım Atatürk'ü Anma Programı ile hatırlandı. Bir dönem Nürnberg Başkonsolosu olarak görev yapan Moldova Büyükelçisi Selim Kartal'ın da katıldığı programda, Başkonsolosluk personellerin yanısıra, Nürnberg Bölgesi'nden çeşitli STK temsilcileri de katıldı.
Atatürk'ün ölüm saati 09:05'te yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan programda, daha sonra İstiklal Marşı okundu ve ardından T.C. Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya ve Regensburg Üniversitesi Siyaset Bilimi öğrencisi Emre Öndin'in Atatürk'ün ölümü anısına yaptığı konuşmalarla sona erdi.
Yapılan konuşmalarda Başkonsolos Asip Kaya, Atatürk'ün yaptığı reformlara dikkat çekerek, Atatürk'ün sadece Türkiye tarafından değil tüm milletler tarafından kabul edilen bir lider olarak görüldüğünü belirtirken, üniversite öğrencisi Emre Öndin de "Atatürk hiç bir grubun, partinin, derneğin, zümrenin tekelinde değildir. Atatürk hepimizindir!" diyerek, onun bıraktığı mirasın toplum olarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini söyledi.
10.11.2013
Laut einer aktuellen Studie der Weltgesundheitsorganisation WHO werden 1/3 der Frauen auf der Welt Opfer von physischer Gewalt. Gewalt gegen Frauen kommt in allen
Ländern, allen Kulturen und allen Schichten vor. Die Dunkelziffer dürfte viel höher liegen. Auch in Nürnberg ist dieses Thema sehr Aktuell. Das in Nürnberg ansässige Deutsch-Türkischer
Frauenclub Nordbayern e.V. (dtfc) lud anlässlich des "Internationalen Tages gegen Gewalt an Frauen" im November zu einem Vortrag mit dem Thema "Gewalt(en) an Frauen? (K)ein
Thema?" ein.
Referentin des Abends im Mengen Restaurant in Nürnberg-Gostenhof war Frau Dr. Meltem Kulacatan vom Erlanger Zentrum für Islam und Recht in Europa an der
Friedrich-Alexander-Universität. Dr. Kulacatan stellte im Vortrag ihre Promotion "Geschlechterbeziehungen im Pressediskurs der Europaausgaben von Hürriyet und Zaman" vor und ging speziell auf das
Thema Gewalt gegen Frauen in Deutschland ein. Die Moderation der anschließenden Gespräche und Diskussionen übernahm die Ärztin Dr. Leyla Fröhlich-Güzelsoy vom Vorstand des
Frauenclubs.
Der Deutsch-Türkischer Frauenclub Nordbayern e.V. wurde 1991 gegründet. Der Verein möchte mit seinen über 100 deutsch-türkischen Mitgliederinnen eine Brücke zwischen
deutschen und türkischen Frauen in der Metropolregion Nürnberg bauen. Vorsitzende des Vereins ist die angesehene Dokumentarfilmemacherin Gülseren Suzan-Menzel.
Von der Stadtverwaltung und Politik waren an diesem Abend u.a. anwesend: Stadträtinnen Elke Leo und Birgitte Wellhöfer,
Frauenbeauftragte der Stadt Nürnberg Ida Hiller, Vorsitzende des Integrationsrat Diana Liberova, SPD-Stadtratskandidat Abdurrahman Gümrükcü und CSU
Bezirksvorsitzender des Arbeitskreises Integration Ismail Akpinar.
Akpinar, der im März 2014 für die CSU für den Nürnberger Stadtrat kandidiert, sagte zur Veranstaltung folgendes:"Gewalt gegen Frauen ist nicht nur eine Sache der
Frauen, sondern auch von uns Männern. Denn Frauen sind unsere Ehefrauen, unsere Schwestern, unsere Töchter, unsere Mütter und unsere Großmütter. Deshalb betrifft dieses Thema die ganze Gesellschaft.
Wir müssen alle, ob Frauen oder Männer gegen jede Form von Gewalt hoch sensibel sein und dürfen Gewalt in unserer Gesellschaft nicht akzeptieren".
10.10.2013
Hühnersuppe für alle!“ – Fastenbrechen mit der Landtagskandidatin FW-Tanja Schweiger.
Es sollte eigentlich wie jeder Abend auch im Verein für Bildung und Integration e.V. werden, doch kam alles anders: Tanja Schweiger, Landtagskandidatin der Freien Wähler-Regensburg und Sebastian Hopfensperger, Bundestagskandidat, statteten den türkischstämmigen Vereinsmitgliedern am 11. Tag des Fastenmonats Ramadan einen Besuch ab. Dabei durfte Tanja Schweiger Hühnersuppe an die Besucher verteilen, während Sebastian Hopfensperger am Tisch auf sein Essen wartete. Auf das Essen folgte eine kurze Ansprache: Schweiger und Hopfensperger warben für ihren Wahlkampf und baten um Unterstützung für die kommenden Landtags- bzw. Bundestagswahlen im September. Viele Gäste kannten sie nicht, schätzten aber ihre Großzügigkeit, da jeder von ihnen eine große Portion von der Hühnersuppe bekam. Seyfullah Bal, Imam des Vereins, bedankte sich herzlich für die Spende und stellte seinerseits die Tätigkeiten des Vereins vor. Man trank zusammen Tee und verabschiedete sich mit freundlichen Worten. (Cezmi Türk, Regensburg)
Die Verbände, DITIB Landesverband, Landesfrauenverband und Landesjugendverband Südbayern, veranstalteten am 21.7.2013 im Marriott Hotel in München ein Fastenbrechen für viele renommierte Gäste u.a. aus der Politik, Wissenschaft und Verwaltung. Unter den Gästen befanden sich die Generalkonsuln der Vereinigten Staaten von Amerika, Tunesien und Bosnien und Herzegovina. Das türkische Generalkonsulat wurde von diversen Attachés und Herrn Konsul Selçuk Eke vertreten. Darüberhinaus waren auch die Präsidenten des Bayerischen Landesamtes für Verfassungsschutz Herr Präsident Dr. Burkhard Körner und der Präsident der Bayerischen Staatlichen Polizei Herr Wilhelm Schmidbauer anwesend. Unter der Moderation des Vorstandsmitgliedes des Landesjugendverbandes Südbayern Emine Göktaş hielten die Vorsitzenden der Landesverbände Süd- und Nordbayern, Oğuz Taşdelen und Erhan Çınar eine kurze Rede, sowie auch der türkische Konsul Selçuk Eke. Anschließend gab es eine Koranrezitation von Imam Niyazi Yildirim und der Attaché Dr. Ali Ünal rief den Gebetsruf aus. Schließlich wurden nachdem Fastenbrechen zwei sehr interessante Reden von den Professoren, Prof. Dr. Mathias Rohe und Prof. Dr. Hajatpour, der Friedrich-Alexander-Universität Nürnberg-Erlangen gehalten. (Bilal Fırıntepe, München)
Geçtiğimiz aylarda dernek üyelerinin oylarıyla yeni tüzüğe geçen DITIB Regensburg, bu defa yaptığı olağanüstü seçimde yeni yönetim kadrosunu belirledi. Birçok üyenin katılmadığı seçimde sadece 125 üyenin oy verme hakkını kullanması dikkat çekti. DITIB Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Erhan Çınar'ın divan başkanı olarak katıldığı seçimde 122 geçerli oy sayıldı.
Seçimlere Liste 2'den giren Mehmet Kurt, Mustafa Miran, Gülistan Varlı-Önal, Kemal Tuğ, Fatih Kevek ve Mustafa Sönmez 79 oy alarak cami yönetimini kurma hakkını elde ettiler. Temel Sezer, Şeref Korkmazer, Süleyman Arslan, Fatma Arıkan, Murat Ogan ve Erkan Bayraktar'dan oluşan Liste 1 ise 43 oy alarak yönetime giremediler. Seçimlerde belirlenen 6 kişilik yönetime yeni seçilecek Gençlik Kolu Başkanı, Kadınlar Kolu Başkanı ve Veliler Başkanı olmak üzere 3 üye daha katılacak.
30.06.2013
Bavyera Eyaleti'ne ilk resmi ziyaretini yapan Federal Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Münih'teki temaslarından sonra akşam saatlerinde Bavyera Başbakanı Horst Seehofer'in davetlisi olarak Regensburg'a geldi.
Regensburg Üniversitesi'nde öğrencilerle beraber olan Cumhurbakanı daha sonra Regensburg Belediye Sarayı'nda sosyal hayata katkı sağlayan toplum gönüllüleri ve cemaat temsilcileri ile biraraya geldi. Bavyera Başbakanı Seehofer tarafından Türk toplumundan Ayşe Meiering, Emine Doğan, Funda Demir, Gazi Doğan, Nurcan Akkaya ve Salih Altuner de özel davetliler olarak programda yerlerini aldılar.
Alman medyasının büyük ilgi gösterdiği üst düzey ziyarette, Regensburg Haber, Cumhurbaşkanı'nın Regensburg programını takip eden tek Türk medyası oldu.
19.02.2013
Regensburg'da dört ay önce kurulan UETD Regensburg Yönetimi, Regensburg Üniversitesi'nde düzenlenen toplantıda Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ ve T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil tarafından ziyaret edildi.
Kuruluşu Almanya genelinde de ilgiyle takip edilen UETD Regensburg, Regensburg Haber'le ortaklaşa yürüttüğü üç organizasyonda, toplantı öncesinde Avrupa Parlamentosu'nun Almanya Milletvekilini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Nürnberg Başkonsolosunu Türkiye'den gelen lösemi hastası çocuklarının aileleriyle, toplantı sonrasında da Regensburg Üniversitesi'nde faal olan öğrenci derneği Bosporus ve eğitim gören diğer Türk öğrencileriyle buluşturdu.
Beş saat süren üç boyutlu toplantıda ilk olarak Türkiye'den gelen lösemi hastası çocuklarının aileleri kaldıkları misafirhanelerde Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ, T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil ve UETD Regensburg Yönetim Kurulu Başkanı Salih Altuner tarafından ziyaret edilerek biraraya gelindi. Çocukların sağlık durumu ve ailelerin sorunları hakkında yakın bilgilerin alındığı moral ziyaretinde, İsmail Ertuğ, Türkiye'deki uygulamalardaki sorunlar konusunda T.C. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile bizzat özel olarak görüşeceği sözünde bulundu. Kendilerine yakın ilgi gösterilmesinden memnun kalan telaşlı ailelerin bir saat süren buluşmadan memnuniyetlerini dile getirdiler.
UETD Regensburg Yönetim Kurulu Üyeleri ile toplantı yapılmak üzere Regensburg Üniversitesi'ne geçildiği organizasyonun ikinci ayağında, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Ertuğ ile T.C. Nürnberg Başkonsolosu Çil'in Regensburg'da yeni kurulan derneğine yakın ilgi göstermesi dikkat çekti. İsmail Ertuğ ve Ece Öztürk Çil'in toplantıda notlar aldığı gözlenirken, UETD Regensburg ile işbirliği yapılması noktasında ortak kanaat çıktı. Toplantıda İsmail Ertuğ, yakın ilişkinin kurulması için "Netzwerk" oluşturulması isteğinde bulunurken, Ece Öztürk Çil'in bölgesinde ziyaret ettiği STK'lar arasında ilk defa böyle bir genç yönetimle karşılaşmış olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Organizasyonun son bölümünde üniversite öğrenci derneği Bosporus ile biraraya gelen İsmail Ertuğ ve Ece Öztürk Çil, Bosporus Yönetimine ve diğer üniversiteli öğrencilere yönelik yaptıkları Almanca konuşma sonrasında verilen açık büfede öğrencilerle kaynaştılar.
Kuruluşunun 4'üncü ayına girmeden bir günde üç önemli organizasyona imzasını atan UETD Regensburg'un, Almanya'nın Avrupa Parlametosu Milletvekili İsmail Ertuğ ile Türkiye Cumhuriyet'nin Nürnberg Başkonsolosu'nu Ece Öztürk Çil'i yoğun gündemlerine rağmen beş saat Regensburg'da temaslarda bulunmalarını sağlaması takdirle karşılandı.
22.12.2012
Am 02.12.2012 fand ein Treffen der Union Europäisch-Türkischer Demokraten (UETD) mit den Angehörigen der leukämiekranken Kinder im Elternhaus der Uniklinik Regenburg statt. Dort lernten sich die Vorstandsmitglieder der UETD Bayern und der UETD Regensburg mit den Eltern der Kinder kennen und man erkundigte sich über das gesundheitliche Wohlergehen der Patienten.
Gülçin Gani, Vorstandsmitglied der UETD Regensburg, unterstützt die türkischstämmigen Familien vor Ort und steht ihnen bei sprachlichen
Hindernissen zur Seite. Die Eltern der hilfsbedürftigen Kinder sprachen ihren Dank aus und betonten, dass zum ersten Mal seit ihrem Aufenthalt in Deutschland eine Nichtregierungsorganisation wie die
UETD einen Besuch bei ihnen abgestattet hat.
Die Vorstandsmitglieder der UETD Bayern, Ali Yildirim, Mustafa Sandal und Mehmet Azal sowie Vorstandsvorsitzender der UETD Regensburg, Salih
Altuner, versicherten den Angehörigen ihre vollste Unterstützung und waren optimistisch, was die Genesung der Kinder in der Klinik betrifft.
Cezmi Türk, 02.12.2012
Regensburg'da 50 yaşüstü bayanlara yönelik hayata geçirilen "Regensburg'da Yaşamak ve Yaş Almak" adlı yeni projenin programında bulunan kent rehberlik gezisi T.C. Berlin Büyükelçisi'nin babası Dr. Erdoğan Karslıoğlu tarafından gerçekleştirildi.
Program kapsamına uygun olarak sonrasında Regensburg Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı tarafından Belediye Binası önünde karşılanan 10 kişilik Türk bayanları grubu, Joachim Wolbergs rehberliğinde tarihi İmparatorluk Salonu, Lordlar Kamarası ve çalışma odası gezdirildi.
Bayanların sorularını almak için toplantı salonuna geçen Wolbergs'in jesti, Türk bayanları arasında büyük sempatiyle karşılandı.
20.11.2012
http://www.hurriyet.de/haberler/gundem/1332205/turk-yaslilar-belediye-sarayini-gezdiler
Regensburg'un en yakın ilçelerinde yoğun Türk nüfuslu Neutraubling'de bulunan Diyanet'e bağlı cami derneğinde haftasonlarının çocuk bahçesine dönüşmesi görenleri hayrete düşürüyor.
Her cumartesi ve pazar günleri öğlen namazından önce çocuklara yönelik eğitim programına katılan 80 civarında çocukların milli ve dini eğitim derslerine büyük bir zevkle katılmaları, "DITIB Neutraubling, birçok cami derneklerinde baş gösteren genç cemaat sorununu çözmüş" şeklinde yorumlarını da beraberinde getirerek, birçok cami derneğine örnek olarak gösteriliyor.
Çocuklara Mehmet Culfa, Derya İnce, Fatma Alp ve eşi Meryem Ağar ile birlikte eğitim veren din görevlisi Yusuf Ağar, katılım çokluğunu cami cemaatinin çocukların eğitimine verdiği değere bağlıyor.
"Yaşar Şentürk ve Hacer Şentürk bu işin mimarları" diyerek çalışkanlığı ve hassasiyetleri sebebiyle organizasyonun başarıyla gerçekleşmesinde katkısı bulunan kişileri takdirle anlatan DITIB Neutraubling Din Görevlisi Yusuf Ağar, devamında, "çocukların camiye gelmesinde onların teşvikleri ve yardımları büyük" diyerek 15 yıl öncesi Neutraubling'deki çocuk eğitimi noktasında canlılığın şimdi tekrar yaşandığını ifade ediyor.
Çocukların oyun ihtiyaçları yönünde gençlik odasında PlayStation, masa tenisi, kicker, dart ve ligtv bulunduğunu anlatan din görevlisi "Burası tamamen gençlere ait. 40 yaş üzerindekiler buraya giremezler" diyerek çocukların kendi aralarında bir ortamda camiye rahat çekildiği gerçeğini hatırlatıyor.
Çocuklar için ilahi grubunun da kurulduğu cami derneğinde bilhassa cumartesi günleri verilen pommesli dönerler sebebiyle dolup taşıyor. Müezzinliğin öğlen namazında çocuklara verildiği Neutraubling'deki camide, çeşitli dini derslerin verildiği eğitimin yanında "Milli Kültür" adı altında Türkiye tarihi ve coğrafyası üzerine bilgiler de veriliyor.
Çocukların da memnun kaldığı anlaşılan cami eğitiminde, küçüklerin oldukça olumlu bakış açıları gözlerden kaçmazken; Esra (13), Dilara (12), Aybüken (13), Elif Nur (11) ve Nisa Nur (13) adlı kız öğrencilerin ortak görüşleri, çocuklarını camiye götürmede ailelerin zorlanmadığını gösterir nitelikte oldu:
"6 aydan beri geliyoruz; dualar ve Kur'an öğrendik burada. Arkadaşlarımızı da buraya davet ediyoruz. Ücretsiz çok güzel hizmetler var, hocalarımız da iyi. Çok teşekkür ediyoruz, Allah onlardan razı olsun!"
04.11.2012
"Leben und Altwerden in Regensburg - Regensburg'da Yaşamak ve Yaş Almak" başlığı altında 50 yaş ve üzeri Türk kadınlarına yönelik hazırlanan proje hayata geçirildi. Çok sayıda Türk kadınlarının katılıdğı açılış programına T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil, Regensburg Belediye Başkanı Yardımcısı Joachim Wolbergs, Regensburg Entegrasyon Dairesi Başkanı Andreas Reindl ve T.C. Fahri Konsolosu Hanns J. Huber gibi önemli kişiler de büyük ilgi göstererek yoğun programlarına rağmen gelmeyi ihmal etmediler. Çeşitli bilgilendirme toplantıları, okuma günleri, diksiyon kursları, geziler ile kültürel ve sosyal faaliyetler içeren proje, Türkçe öğretmeni Nurcan Akkaya yönetiminde gerçekleşecek.
09.10.2012
Regensburg'daki yaşamlarını güzel ve zevk alarak sürdürmek isteyen 50 yaş üzeri Türk bayanların Türkçe öğretmeni Nurcan Akkaya yönetimindeki ilk buluşması beğeniyle gerçekleşti. İlk toplantıda Regensburg'a geliş anılarını anlatarak, şiirler okuyup atışmalar da yapan bayanların eğlenceli toplantısı, "bu tür buluşmaları keşke daha öncesinde yapsaydık, toplanmalarımızı sıklaştırmamız gerek" şeklinde yorumlamalara sebep oldu. Kendi aralarındaki buluşmada bayramlaşmayı da ihmal etmeyen Türk bayanlarının bir sonraki toplanması 6 Kasım öğlen vakti saat 11-13 arası yine Ostengasse'deki Mehrgenerationenhaus'da gerçekleşecek.
23.10.2012
Leben und Altwerden in Regensburg, 09.10.2012
Sehr geehrter Herr Altuner
Sehr geehrter Herr Bürgermeister Wolbergs
Sehr verehrte Damen und Herren,
Vielen Dank für die Einladung zu diesem Treffen, der ich sehr gerne gefolgt bin. Wie überall in Deutschland, ist auch in Regenburg das “Leben und Altwerden” ein wichtiges Thema, das in der türkischen Community ebenfalls immer mehr an Bedeutung gewinnt.
Laut einer Statistik des Amtes für Stadtentwicklung der Stadt Regesnburg liegt die Zahl der Regensburger Bevölkerung in der Altersgruppe 45 – 65 Jahre bei knapp 39 Tausend Menschen. Der Anteil an Migrantinnen und Migranten in dieser Altersgruppe beträgt etwa 9 Prozent. Es ist also sehr zu begrüssen, dass Menschen mit Migrationshintergrund auch im Alter Angebote wahrnehmen können, die sie durch das Leben begleiten.
Ein Grossteil der damals jungen Arbeitskräfte, der einstigen „Gastarbeiter“ also, die in den 60’er Jahren nach Deutschland kamen und sich auf Dauer in ihrer neuen Heimat eingerichtet haben, haben bereits das siebzigste Lebensjahr erreicht.
Und damit stehen wir vielen neuen, oft anders gearteten Problemen gegenüber, deren Bewältigung aufgrund fehlender Versorgungsinfrastruktur erschwert ist.
Es ist aber mittlerweile bekannt, dass der Alterungsprozess bei den ehemaligen Gastarbeitern aufgrund ihrer Migrationsbiographie und der schweren Arbeits- und Lebensbedingungen, denen sie unterworfen waren, 5-10 Jahre früher einsetzt als bei „deutschen“ Alten.
Hinzu kommt noch die psychische Belastung des Lebens in der Fremde und des Stress des Überlebens mit einem niedrigen Sozialstatus.
Mangelnde Deutschkenntnisse, Unsicherheit, Unkenntnis, falsche Vorstellungen aber auch manchmal Scham halten die Angehörigen oft davon ab, einen Arzt, einen Spezialisten oder einen Berater aufzusuchen.
Ein weiterer Grund ist das familiäre Umfeld bei Migranten.
Nicht zuletzt die Einstellung, dass auch Pflege nur in der und von der Familie zu leisten sei, trägt dazu bei, sich keine externe Hilfe zu holen.
Aber längst tragen auch bei Migranten bestehende familiäre oder ähnliche soziale Netzwerke nicht mehr so gut wie zuvor.
Mittlerweile gibt es aber in Regensburg wie in ganz Deutschland - und das ist eine sehr positive Entwicklung - eine Vielzahl von Einrichtungen, die für Migranten sehr gute Informations-, Beratungs- und Pflegemöglichkeiten in der Muttersprache und mit muttersprachlichem Personal anbieten.
In diesem Sinne möchte ich mich bei beim Herrn Salih Altuner sowie allen anderen Beteiligten des Projektes „Leben und Altwerden in Regensburg“ für ihr Engagement bedanken und wünsche uns allen und unseren Lieben viel Gesundheit und Freude am Leben.
Vielen Dank
Sie sind alle Regensburger: Neues Projekt für türkische Seniorinnen im „Treffpunkt Seniorenbüro“
Regensburg hat ein weiteres Integrationsprojekt und der „Treffpunkt Seniorenbüro“ ein Team mehr: „Türkisch-stämmige Seniorinnen – Leben und alt werden in Regensburg“ soll der Tatsache Rechnung tragen, dass künftig immer mehr ältere Menschen in der Stadt türkische Wurzeln haben.
Bürgermeister Joachim Wolbergs war zunächst skeptisch, ob ein Projekt für türkischstämmige Seniorinnen in Regensburg notwendig ist. Nach einem Gespräch mit dem Initiator Salih Altuner schwand diese Skepsis und spätestens seit der Auftaktveranstaltung am Dienstag im Mehrgenerationenhaus ist er begeistert. Nicht nur, dass der Raum Pilsen bei dem Andrang an Frauen fast zu klein war. Die Anwesenheit der Generalkonsulin der türkischen Republik Ece Öztürk Çil und des Honorarkonsuls Hanns J. Huber zeigten auch, wie groß das Interesse von türkischer Seite an diesem Projekt ist.
Nach der Begrüßung durch die stellvertretende Leiterin des Seniorenamtes, Petra Frauenstein, die auch den „Treffpunkt Seniorenbüro“ (TPS) vorstellte, hieß Wolbergs die Gäste willkommen. Den Teilnehmern an dem Projekt rief er zu: „Sie sind unsere Mitbürgerinnen. Wir sind alle Regensburger und ich will, dass dafür ein Bewusstsein entsteht.“ Er wolle, dass in dieser Stadt eine Seniorenbewegung entstehe, egal wo die Senioren herkommen.
Dass das Projekt nur für Frauen angelegt sei, habe seinen Grund darin, dass die Integration für Frauen noch schwieriger sei als für Männer. Er versprach ihnen: „Wir passen auf Sie auf.“ Sie sollten sich nicht scheuen, Hilfe zu fordern, wenn sie nötig sei. Und er bot ihnen an: „Wann immer Sie mit mir reden wollen: Ich komme.“
Generalkonsulin Çil dankte dem Bürgermeister für seine Worte: „Ihre Sichtweise ist sehr gut für uns.“ Schließlich hätten neun Prozent der Seniorinnen und Senioren in Regensburg einen Migrationshintergrund. Ein Großteil der Menschen, die in den 60er Jahren als junge Arbeitskräfte nach Deutschland gekommen seien, sei inzwischen über 70 Jahre alt. Und vor allem Frauen würden sich meist aufgrund mangelnder Kenntnis scheuen, Hilfen von auswärts zu holen. „Da kommt dieses Projekt gerade recht.“ Honorarkonsul Huber bedauerte, dass es solche Projekte nicht schon vor 50 Jahren gegeben habe. „Wir wollten eben nur Arbeiter und haben nicht bedacht, dass Menschen kamen.“
Der Leiter der städtischen Integrationsstelle, Andreas Reindl, betonte, dass es in Regensburg Förderungen für alle möglichen Fälle gebe. Nur eines habe gefehlt: „Und das ist genau dieses Projekt. Und dafür musste ich nicht einmal etwas tun, es wurde mir geschenkt.“
Initiator ist der Journalist Salih Altuner. Er ist selbst türkischer Herkunft und fühlt sich trotzdem als Regensburger, so wie viele seine Landsleute, die seit Jahrzehnten hier wohnen. Mit dem Projekt will er die „Bindung zwischen türkischstämmigen Senioren und Regensburg stärken und den Kontakt zu den Einheimischen vertiefen, damit Regensburg nicht nur türkischstämmigen Jugendlichen sondern auch türkischstämmigen Senioren Spaß macht.“
Teamverantwortliche ist Nurcan Akkaya, die betonte, dass für die Frauen Deutschland bereits zur Heimat geworden sei. Sie stellte auch das Programm der nächsten Wochen vor, das Stadtführung, Ausstellungsbesuche, Behördenbesuche, Teilnahme an sozialen Projekte, Sprachübungen und vieles mehr vorsieht. Für weitere Informationen steht Nurcan Akkaya unter der Rufnummer 0172/3189885 zur Verfügung. (pm)
"REGENSBURG'DA YAŞAMAK VE YAŞ ALMAK"
-50 yaş üzeri Türk bayanları için-
Eğer;
diyorsanız; hayata yeniden merhaba demek için bir fırsat size hiç de uzak değil...
Regensburg Belediyesi'nin kurumu Senirorenamt‘ın 50 yaş üzerinde halk için sunduğu programlara, Türk bayanlara yönelik ilk defa yeni bir program eklendi...
Türkçe öğretmeni Nurcan Akkaya'nın yönetiminde gerçekleşecek "50 yaş üzerinde Regensburglu Türk bayanları buluşması" 9 Ekim'de düzenlenecek tanışıklık programı ile start veriyor. Belediye Başkan Yardımcısı Joachim Wolbergs'in açılış konuşmasını yapacağı bu özel günde, T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil de katılacak…
Bilgilenme toplantıları, okuma günleri, diksiyon kursları, kent rehberlik gezileri, kültürel ve sosyal programlara katılım ve isteğe bağlı farklı programlar ve eğlenceler..
Artık, günlerim boş ve anlamsız geçiyor demeyeceksiniz;
REGENSBURG'UN DAHA EĞLENCELİ HALE GELMESİ ŞİMDİ ELİNİZDE!
Buluşma noktamız:
Treffpunkt Seniorenbüro im Mehrgenerationenhaus, Raum Budavar (2.Kat)
İlk randevunuzda;
T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil ve
Regensburg Belediye Başkanı Yardımcısı Joachim Wolbergs
9 Ekim Salı günü saat 10.30’da Mehrgenerationenhaus’da sizlerle birlikte olacak..
İletişim:
Nurcan AKKAYA, Tel.: 0172/3 18 98 85
Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ'un da "Süper bir gelişme" şeklinde yorumladığı UETD Regensburg'un kuruluşu, toplum
yararına birçok faydalı proje ve faaliyetlere imza atması bekleniliyor.
UETD Bayern Başkanı Fikret Özdemir'in de Regensburg'daki yeni teşkilatmadan memnun kalarak, "Çok kaliteli ve değerli bir ekip" şeklinde görüş belirtirken,
Bosporus Lokantasında katıldığı UETD Regensburg Yönetim Kurulu Toplanstısında, toplumun geleceğine yönelik olumlu mesajlar verdi. Konuşmasının bir kısmını toplumsal sorunlara ayıran
UETD Bayern Başkanı Fikret Özdemir, çözüm noktasında şimdiye kadar atılmış ve atılacak adımlardan bahsetti. UETD için, “Biz bir lobi derneğiyiz" diyen Özdemir, teşkilatın
gündemi ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi
UETD Regensburg Başkanı Salih Altuner ise, yeni kurulan bu oluşumla toplum olarak daha güzel noktalara gelmek için önemli bir adımın atıldığını belirterek, bu amaç doğrultusunda
çeşitli kamu ve siyasi yakın temaslarda olacaklarını ve ayrıca çeşitli dernek kuruluşlarıyla da birlik ve beraberlik içerisinde ortak çalışmalarda bulunulacağını ifade etti.
Kuruluşu 25 Ağustos 2012 tarihi olarak resmi kayıtlara geçen UETD Regensburg'un kurucu yönetim listesi şu kişilerden oluşuyor: Salih Altuner (Başkan), Elif
Elbistan (Başkan Yardımcısı), Mustafa Kılıç (Başkan Yardımcısı), Emre Şentürk (Sekreter), Ufuk Yücel (Muhasebe), Ali
Ükünç, Bahtiyar Köse, Fatih Kaya, Murat Altuner, Osman Mestan.
Neutraubling'de Türk toplumu tarafından kurulan 7'den 70'e Hayat adlı çiçeği burnunda yeni dernek, Barbing Rathaussaal'de düzenlenen eğlence etkinliği ile vitrine çıktı.
Çok sayıda çocukların oyun gösterileriyle tanıtımını yapan aile derneğinin hedefleri birleşme, sosyalleşme, yardımlaşma ve bilgilendirme şeklinde ifade edildi.
Tamamen bayanlardan kurulan derneğin yönetim kurulunda şu isimler yer aldı:
Nilgün Sönmez (Başkan), Dilek Çukur (2. Başkan), Nuray Solak (Muhasebe), Dilek Ünlü (Sekreter), Ayşe Keskin, Nalan Altınkargı, Nazan Aktaş, Fatma Ayvazoğlu, Velime Yıldırım, Filiz Yılmaz, Piabella Selda.
15.07.2012
Başbakanlığa bağlı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nca 7-8 Haziran tarihlerinde düzenlenen iki günlük “Yurtdışında Yaşayan Sivil Toplum Kuruluşları” buluşması yoğun bir katılımla sona erdi.
Devletin 2 Başbakan Yardımcısı , 7 Bakan ve çok sayıda üst düzey bürokratını oturumlarda konuşmacı olarak göndererek büyük önem gösterdiği toplantıda, dünyanın dört bir yanında aktif faaliyet gösteren yüzlerce STK temsilci ile bir araya geldi.
Açılış konuşmalarının Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanı Kemal Yurtnaç, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yaptığı toplantıda, “Yurtdışında Yaşayan Vatandaşların Genel Sorunları”, “Yurtdışında Çift Dilli Eğitim ve Eğitim Müşavirlikleri”, “Gümrüklerde Yeni dönem”, “Yurtdışında Yurt İmkanları ve Türkiye’de Yaz Kampları”, “Yurtdışında Aile Bütünlüğünün Korunması ve Ailelerinden Koparılan Çocuklar”, “Yurtdışında Emeklilik ve İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri”, “Türk Dış Politikası ve Konsolosluk Hizmetlerinde Yeni Dönem” ve “Medya, İletişim ve Siyaset” başlıklarında 8 farklı oturumda yurtdışındaki STK temsilcileri bilgilendirildi.
Yurtdışı Türkleri’ni çok yakından ilgilendiren “Büyük Buluşma”da devlet yetkilileri, çeşitli oturumlarda faaliyetler hakkında bilgilendirmelerde bulunmasının ardından, STK temsilcilerinin sorularını yanıtladılar.
Toplantıda; eğitim ve işte yabancı ayırımı, yabancı düşmanlığı ve islamofobya, askerlik, çifte vatandaşlık, gençlik daireleri, koruyucu aile gibi başlıklar öne çıkarken, STK temsilcilerinin sorun ve şikayetlerin dikkatle dinlenerek notların alındığı gözlendi.
İki gün süren toplantıda devlet içerisindeki büyük değişim kendini gösterirken, yurtdışındaki STK’ların gelişimi de ayrıca gözlerden kaçmadı. Devlet ile yurtdışı Türkleri arasında yakınlaşmanın sağlandığı “Büyük Buluşma”da, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın,“Biz kendi gücümüzün farkına varırsak, başkaları da bizim gücümüzün farkına varır” ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın “Artık Türkiye güçlü bir ülke; nerede bir akrabamız varsa, nerede bir vatandaşımız varsa, Türkiye orada olacaktır” toplantının anlamını özetler nitelikte oldu.
Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ve Bülent Arınç’ın yanı sıra, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanı Fatma Şahin, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Dışişleri Bakanı Yardımcısı Naci Koru ve ilgili bakanlıktaki müşavirlerin konuşmacı olarak geldikleri üst düzey katılımlı toplantı, devletin yurtdışındaki vatandaşlarını önemsediği ve sahip çıktığı şeklinde yorumlamalara sebep oldu.
http://www.ari-magazin.com/turkce/index.php3?politik=1&anahaber=1&nr=521
11.06.2012
DITIB Burglengenfeld derneğinin geçtiğimiz haftasonu düzenlediği kermes şöleninde Fenerbahçe ile Galatasaray arasında
oynanan şampiyonluk maçı damgasını vurdu.
İki gün boyunca düzenlenen yoğun katılımlı kermeste, yaşlısı-genci birçok kişinin Galatasaray ve Fenerbahçe formalarıyla gelmesi dikkat çekti.
Burglengenfeld'in kermesinde ilk defa Spor Toto Süper Ligi şampiyonunun belirlendiği Fenerbahce-Galatasaray derbisinin oynanacağı güne denk gelmesi kermese ayrı bir hava katarken, taraftrarların
fairplay içerisinde takımlarını desteklemesi takdir topladı.
Bölgenin etkin derneklerinden DITIB Burglengenfeld'in haftalar öncesi yaptığı hazırlıklarla dev bir ekran kurarak, dünyanın en büyük derbileri arasında sayılan Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki
şampiyonluk maçının izlenebilmesini sağlaması, kermese farklı bir hava kattı.
Maçın ardından Galatasaraylı taraftarlar tarafından cami avlusunda küçük bir kutlama yapılırken, alışılan hoş olmayan kutlamaların aksine iki büyük kulüb taraftarlarının dostluk içerisinde
birbirlerini tebrik etmeleri ve beraber şarkılar söylemeleri örnek bir tablo sergiledi.
ALMANLAR İÇİN CAMİ REHBERLİK GEZİLERİ
Çok sayıda Alman'ın da ilgi gösterdiği kermeste ayrıca "pro Dialog" sertifikalı rehberler tarafından caminin ve islamiyetin tanıtımı Hıristiyan inançlı bölge halkına yapıldı.
Camide bilgilendirme gezilerinin eğitimli rehberler -Hediye Ünal, Engül Bozkurt, Elif Göksu, Bahar Öztürk ve din görevlisi Mehmet Emin Beyhan- tarafından yapılması
Alman katılımcılarının akıllarında herhangi bir soru kalmamasını sağladı.
Almanya'da İslamiyet'e ön yargılı bakıldığını belirten DITIB Burglengenfeld Başkanı Müslim Ünal, sertifikalı rehberler eşliğinde 'cami gezisi' gibi etkinliklerle, önyargıları yıkmak
istediklerini belirtti.
Kermes etkinliği çerçevesinde ana okulu sınıfının yapmış olduğu 'Zumba' dansı ve bir grup Türk öğrencisi tarafından yapılan 'Kolbastı' gösterisi Alman ve Türk katılımcıları tarafından büyük bir ilgiyle izlenirken, Türk mutfağının eşsiz yemek ve tatlılarının satışa sunulduğu standlarda kuyrukların oluştuğu gözlendi.
Emre Sentürk, 16.05.2012
Sabaha kadar süren eğlencede Kadir Say Keleş ve Önder Kula canlı müzik performansı ile konser verirken, Neutraublingli sanatçı Cem de sahne alan solistlere klavyesiyle eşlik etti.
70'in üzerinde üyesi bulunan yarım senelik yeni futbol kulübü FC Inter Türkgücü, Ağustos ayında ilk lig maçına çıkarak, 25 yıllık geçmişi bulunan Neutraubling Türk Gençlik'ten sonra, Regensburg Bölgesi'nde Türk-Alman futbol ekolünü temsil edecek ikinci Türk takımı olacak.
06.05.2012
Önemli Türk asıllı devlet, siyaset, spor ve işadamları çıkarmakla Almanya'ya örnek olan Regensburg Bölgesi Oberpfalz'da yetişen üst düzey devlett adamı T.C. Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve Almanya siyasetinin önemli ismi Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ Berlin'de biraraya geldi.
Berlin Büyükelçiliği görevine geçtiğimiz haftalarda Türkiye devleti tarafından atanan Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu makamında ziyaret eden Almanya'nın Avrupa Birliği Parlamentosu'na gönderebildiği tek Türk asıllı milletvekili İsmail Ertuğ, özellikle Türk toplumunun Almanya'da nasıl etkin olabileceği konusunda fikir alışverişinde bulundu.
Berlin Büyükelçiliği'nde başbaşa gerçekleşen görüşmede, Türkiye Cumhuriyeti Almanya Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslioğlu, Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ'a çocukluğunun bir dönemini geçirdiği Regensburg anılarını anlatmayı ihmal etmedi. Kendisinin Regensburg'da anaokuluna gittiğinden bahseden T.C. Berlin Büyükelçisi Karslıoğlu, okul öncesinde anaokullarda öğrenilecek Almanca'nın öneminden bahsetti. Türk kökenli çocukların anaokullarında ülke dilinin yanında kendi anadilleri olan Türkçe'yi de öğrenme imkanı bulması gerektiğini ifade eden Karslıoğlu, buna okul dönemlerinde İngilizce ve Fransızca dillerinin de ek olarak öğrenilmesiyle hayatta çok başarılı olunabilinecegini söyledi.
Türkiye devletinin yeni Berlin Büyükelçisi Karslıoğlu'nun çok dilli öğrenimin gerekliliği konusundaki düşüncelerini desteklediğini belirten Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ ise, "Bir baba adayı ve göçmen kökenli parlamenter olarak çok dilliliği ben de önemsiyorum, böyle bir eğitim uluslararası çalışan şirketlerde de büyük avantajlar sağlayacaktır. Türkiye'de hızla artan Alman firmalarının Türkçe dahil çok dille konuşan kalifiye elemanlara özellikle ihtiyacı var" şeklinde görüş belirtti.
Neonazi terör örgütünün Almanya'yı sarsan ırkçı cinayetlerinin ve ayrıca AB-Türkiye ilişkilerinin de gündeme geldiği buluşmada, Karslıoğlu, İsmail Ertuğ'un Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) en genç ve tek göçmen kökenli milletvekili olmasından çok büyük gurur duyduklarını ifade ederek, "Avrupa'da yaşayan gençlerimize sizin gibi başarılı insanlarımızı örnek gösteriyoruz" dedi.
05.02.2012
REGENSBURG HABER'İN ÇAĞRISI GENİŞ YANKI UYANDIRDI - BERLİN BÜYÜKELÇİSİ REGENSBURG'A DAVET EDİLİYOR
Okul öncesi eğitimini Regensburg'da alan Hüseyin Avni Karslıoğlu'nun T.C. Berlin Büyükelçisi görevine atanması üzerine Regensburg'un üç belediye başkanına elektronik posta ile bilgilendirici bir tavsiye mektubu gönderen Regensburg Haber'in girişimleri büyük yankı uyandırdı.
Regensburg Haber'in tavsiye mektubunda, T.C. Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve Regensburg'da uzun yıllar doktor olarak bulunan babası Dr. Erdoğan Karslıoğlu'nun eski memleketleri Regensburg'a bölgenin başarılı ve örnek insanların takdir edileceği bir programda davet edilmesi isteği, Regensburg Büyükşehir Belediye Başkanı Hans Schaidinger'i harekete geçirdi.
Hans Schaidinger, yeni Alman vatandaşlığına geçen yabancı kökenlilerin ağırlandığı bir program esnasında, elekronik posta ile gönderilen tavsiye mektubu üzerine Regensburg Belediyesi olarak çalışma başlattıklarını ifade etti.
T.C. Berlin Büyükelçisi'nin eski Regensburglu olduğu bilgisini Regensburg Haber'den öğrenen 146 bin tirajlı haftalık Alman yerel gazetesi Rundschau ise, önemli gelişmeyi okurlarına ikinci sayfadan "Regensburger leitet Botschaft" (Regensburglu Büyükelçilik yönetiyor) başlığı altında duyurdu.
Rundschau'da çıkan haberi okuması üzerine T.C. Fahri Konsolosu Hanns J. Huber de, diplomatik kimliğini kullanarak, yeni T.C. Berlin Büyükelçisi'nin Regensburg'a davet edilmesi için Regensburg Belediye Başkanı Hans Schaidinger ve Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ'u arayarak ayrıca bir çalışma başlattı.
Yayın hayatına henüz yeni başlayan Regensburg Haber, kısa zamanda Almanya'nın popüler haber portalı olma yolunda hızla ilerlerken, yayınlarıyla T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil ve Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ gibi birçok kişinin takdirini kazanıyor.
01.03.2012
Sosyal sorumluluk sahibi olmak bir gelenektir. Bir ailede eğer bu gelenek varsa; bu aile hiçbir olumsuzluk için "Bana ne" diyemez.
Sokaktaki çöp, akmayan su, hastanedeki kimsesiz, camisiz şehir, eğitilmeyen çocuk, horlanan 'Ausländer' sizi ilgilendirir. Karslıoğlu ailesini yaklaşık 31 yıldır tanımaktayım. Bu ailede sosyal sorumluluk geleneğine yakinen şahit olma imkânına sahip oldum.
Sayın Erdoğan Karslıoğlu’nun kendine dert edinmediği, görüp de müdahale etmediği bir olumsuzluğu hatırlamıyorum. İyi park edilmemiş arabadan, alınmayan çöpe, zamanında yatmayan çocuktan, gereği gibi çalışmayan köylüye kadar, her şeyi ama her şeyi düzeltmeye gayreti olmuştur.
Böyle bir babanım evladı her türlü donanıma sahip, yüreğinde bu milletle ilgili derdi, her derde dermanı, dermanı uygulayacak gayreti olan Sayın Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun Berlin’e Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak atanmış olmasını, Almanya'da bulunan bütün kardeşlerimiz için bir şans olarak görüyorum.
Dünyayı bilen Türkiye'yi tanıyan, Almanya ile ilgili ciddi birikimi olan Sayın Büyükelçinin göreve geldiğini; iş adamlarımızdan, öğrencilerimize, hapishanede olan kader mahkûmlarından 'Altesheim'lardaki gariplerimize kadar her kardeşimiz hissedecektir. Bunu hep beraber göreceğiz.
Milletle devlet nasıl barışır, güçler birleşince hedeflere nasıl varılır, inşallah birlikte şahit olacağız.
Almanya'da yaşayan bütün kardeşlerimize bu atamanın hayırlı olmasını temenni ediyor, Sayın Büyükelçimize başarılar diliyorum.
Mustafa Kabakçı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Konya Milletvekili
08.02.2012
TV'lerin ünlü hocası Ömer Döngeloğlu, ikinci defa geldiği Regensburg'da "Peygamberin İzinde" konu başlıklı bir konferans verdi.
Moderatörlüğünü Türkçe öğretmeni Nurcan Akkaya ve Aykan İnan'nın yaptığı program Yavuz Çekiç'in Kur'an'ı Kerim'i okumasıyla başladı. Sonrasında sahne alan Ömer Aslan, bilinen ilahileri okuyarak katılımcıları Ömer Döngeloğlu'nun sevilen sohbetlerine hazırladı.
Salonu dolduran yaklaşık 400 kişinin merakla beklediği Ömer Döngeloğlu'nun Hz. Muhammed'in hayatından kesitler aktarımıyla devam eden ve duayla tamamladığı program özellikle bayanların yoğun ilgisini gördü.'Allah'a adanmış hayatlar' ve 'Yeryüzünün yıldızları' adlı kitaplarını da imzalayarak satışa çıkaran Döngeloğlu, kendisini Kanal 7'nin 'Önde Gidenler' programından takip eden sevenleriyle hatıra fotoğrafları çektirdi.
Müslümanların sorunları da soruları da değişti...
Program sonu. Başbaşa kaldığımız bir odaya geçiyor ve soruyoruz: "Hocam, Almanya'daki Türkler'in gündemi nedir, sizlere ne tür sorular geliyor daha çok?"
Sorular aynı konu etrafında dönüyor olacak ki, Hoca fazla düşünmeden cevaplıyor hemen: "Aile problemleri üzerine geliyor daha çok. Özellikle de çocuk yetiştirme konusunda. Çocuk yetiştirme konusunda aileler buralarda yetersiz kalmışlar. Ailedeki baskıcı ortam ve okumama alışkanlığının bir sonucu bu. 15 yıl önce helal et ve faiz konuları üzerine sorular ağırlıktaydı halbuki"
Ve geçiyoruz hemn Regensburg'un yoğun olarak gündeminde olan cami meselesine: "Camilerin fonksiyonu ne olmalıdır, Hocam?"
Camilerin sosyal bir komplekse dönüştürülebileceğini söyleyen Döngeloğlu Hoca, şöyle devam ettiriyor sözlerini: "Sosyal olayları sürükleyen ve yürüten yerler olabilir camiler. Camiler daha fonksiyonel olabilir. Özellikle eğitimde noksan kalmışlar. Doğru yapabilseydik camileri, aile sorunlarını da bu düzeyde yaşamayacaktık"
Regensburg'u çok sevdi, ama...
"Regensburg tarihi, dindar ve turistik bir şehir. Tarihi değerlerini iyi korumuş ve kullanmış, dini değerlerine önem vermişler." şeklinde özetlediği Regensburg'un aklında oluşturduğu resim şöyle olmuş Döngeloğlu Hoca'nın: Dom Kilisesi, kesik baş (Don Juan heykeli), tarihi köprü (Taş Köprü) ve daracık sokaklar...
İnebahtı Deniz Harbi'nde bir Osmanlı Paşası'nın kesilen başını simgeleyen heykeli soruyoruz Hoca'ya hemen; tepkisi şöyle oluyor: "Nesilden nesile geçen bir kin" diyor ve ekliyor, "Batı'nın tarihinden gelen ruh haritasını gösteriyor. Müslümanlara karşı olan galibiyetlerini vahşi bir şekilde sanata dökmüşler. Batı'nın tipik bir karakteristik özelliği bu"
Ama şehir olarak ve ayrıca burada yaşayan Türk insanını da sevmiş, tekrar gelmeyi isterim, diyor. Dom Kilisesi de aklında daima kalacak belli ki; "Dom Kilisesi'ne bir yandan imrendim, bir yandan kıskandım! Neden biz de kendi dinimizi temsil edecek güzel eserler bırakmayalım?"
Organizasyonlar Aykut İnan imzalı
Cevat Akşit, Mustafa Karataş, Necmettin Nursaçan, Nihat Hatipoğlu ve Ömer Döngeloğlu... 2007 yılından beri Türkiye'nin tanınmış 5 hocasını 8 farklı organizasyonda getirdiğini belirten Aykut İnan, bu sene içerisinde Mustafa Karataş ya da Nihat Hatipoğlu'nu tekrar Regensburg'a getireceğini söylüyor.
Bu tür organizasyonlara ilgi gösteren Türk halkı için müjde niteliğinde bu bilgi, özellikle de bayanların hoşuna gideceği türden...
20.02.2012
Protestan Akamedisi tarafından Berlin'de düzenlenen üst düzey katılımlı "Wie viel Kirche braucht die Stadt?" (Şehirlerin kaç kiliseye ihtiyacı var?) konu başlıklı
konferansa konuşmacı olarak katılan Regensburg Büyükşehir Belediye Başkanı Hans Schaidinger, müslüman cemaat yöneticilerine mesajlar göndermeyi ihmal
etmedi.
Konuşmasında kilisenin sosyal yaşama olan katkılarından bahseden Schaidinger, hıristiyanların cemaati gibi, diğer dinlerden olan yahudi ve müslüman cemaatlerinin de kentin sosyal yaşamına önemli
katkıda bulunabileceğini söyledi.
Cami yapımını, "Diğer cemaatlerde olduğu gibi, müslümanların da inançlarına layık mabedleri olması gerekir" şeklinde görüş belirterek destekleyen Schaidinger, cami ve derneklerin
entegrasyon konusunda önemli görevleri üstlenebileceğimi söyledi.
Yahudi cemaatinin yönetimini övdü: Hem kendi cemaatinin sosyalleşmesi hem de halkıyla yakınlaşma politikaları var
Regensburg'dan örnekler veren Schaidinger, müslüman cemaatinin yahudi cemaatine örnek almasını da istedi. Üye sayısını son zamanlar katlayan yahudi cemaatinin, eski Sovyetler Birliği ülkelerinden
iltica eden dindaşlarının yabancılık çekmemesi için, geniş kapsamlı sosyal programı oluşturduğunu övgüyle bahsetti. Yahudi cemaati yönetiminin ayrıca, on yıllardan beri ibadethanelerini açık kapı
günleriyle açarak, kent insanlarıyla yakınlaşma politikası olduğunu belirtti.
Sinagogların güncel konserlerin, okumaların, sergilerin, konferansların yapıldığı bir kültür merkezi görüntüsü çizdiğini ifade eden Schaidinger, müslüman cemaatlerinin de bu yolu izlemesi
gerektiğinin altını çizdi. Hıristiyan halkını camilere davet edilip yakınlaşılması gerekliliğine de ifade eden Schaidinger'in bu çıkışı aynı zamanda cami yönetiminde bir zihniyet değişimi ister
niteliğindeydi.
04.02.2012
1987 yılında kurulan Neutraubling'in çeyrek asırlık Türk kulübü SV Türk Gençlik, 25. yılını Neutraubling'de düzenlediği bir salon turnuvasıyla kutladı.
Bölgedeki Türk kulüplerinden ev sahibi Neutraubling Türk Gençlik ve Sinopspor 57 Burglengenfeld iki takımla turnuvaya katılırlarken, Türkischer KV Schwabach, Inter Bergsteig Türk Gücü, Anadoluspor Weiden, SC Kelheim takımları da Neutraubling'in Türk takımını anlamda günde yalnız bırakmadılar. Türk takımları arasında kıyasıya yapılan mücadeleler sonunda finale yükselen KV Schwabach, son maçta ev sahibi takımı Türk Gençlik'i 1-0 yenerek turnuvanın şampiyonu oldu.
Turnuvada sıralama; 1. KV Schwabach, 2. SV Türk Gençlik (1), 3. Inter Bergsteig Türk Gücü, 4. SV Anadoluspor Weiden, 5. SC Kelheim, 6. SV Türk Gençlik (2), 7. SV Sinopspor 57 Burglengenfeld (2), 8. SV Sinopspor 57 Burglengenfeld (1) şeklinde oluşurken, en centilmen takım olarak belirlenen SV Anadoluspor Weiden özel bir ödülle takdir edildi.
...VE YILLARIN ESKİTEMEDİKLERİ SAHADA
Çeyrek asırlık mazisinde emeği geçen eski başkan, antrenör ve futbolcuların da unutulmadığı 25. yıla özel futbol salon turnuvasında; eski antrenörler ve eski futbolcular ödül töreni öncesi karşılıklı maç yaptılar. Seyircinin yoğun tezahüratı altında kıyasıya oynanan maçta atılan gollerin bokslardan çıkan oyun havası eşliğinde ilan edilmesi eğlenceli sahneleri de beraberinde getirdi.
Kardeşçe 5-5 berabere biten maçta Ali Solak, Wojciech Polskon, Erhan Çelik, Afrim Salihu, Ünal Demir, İlhan Çapar, Berkant Erdoğan, Cemalettin Önal, Halil Yenil, Mustafa Çorakçıoğlu, Ercan Bilger, Cengiz Türkoğlu, Yaşar Şentürk, Erkan Akdemir, Abbas Yıldırım gibi eskilerin unutulmazları yıllar sonra tekrar sahaya çıkarak şov yaptılar.
Nostalji maçının ardından yapılan ödül töreninde özel olarak davet edilen ilk futbolcular, eski başkan ve antrenörler verdikleri emekleri için teşekkür edilerek anı niteliğinde küçük bir 25.Yıl hediyesi ile ödüllendirildiler.
DITIB Neutraubling Kadın Kolları'nın önemli katkılarıyla gerçekleşen 25. Yıl kutlaması, önümüzdeki aylarda salonda yapılacak başka bir özel kutlama ile spor kulübü Türk Gençlik, unutulamayacak başka bir programın daha hazırlığı içerisinde olacak.
31.01.2012
"Hilfsbereitschaft", "Ehrlichkeit", "Gastfreundschaft"... Haas ailesinin Haidplatz'da döner dükkanı Lokantina'nın sahibi Balıkesir asıllı esnaf Şaban Soğan için duygularını bu üç kelimeyle ifade ederek Wochenblatt'a mektup atmasını Alman gazetesi manşetine taşıdı. Paris'te doktora yapan oğlunun içinde cep telefonu ve iPad olan sırt çantasını döner dükkanında unutması üzerine başlayan Türk esnafının sahibini bulmak için gayreti ve sonunda da -ödül almak yerine- ikramda bulunması, Almanya'da "Toplum nereye" sorularının tartışıldığı bir dönemde olumlu bir örnek oldu. Manşetten verdiği haberde, "Döner wirbt für Welterbe" başlığıyla, dönerin 'Dünya Kültür Mirası' ünvanlı Regensburg kentine reklam aracılığı yaptığı şeklinde yorumlayan Wochenblatt, Türkler hakkında Almanya'da nadir görülen pozitif habercilik anlayışı göstererek toplumsal yakınlaşmaya da katkı sağladı.
www.wochenblatt.de/nachrichten/regensburg/regionales/Doener-wirbt-fuer-Welterbestadt;art1172,74154
26.10.2011
Regensburg Katolik Kilisesi'nin organizasyonu ile dün düzenlenen "Grüss Gott, Herr Imam!" adlı programa konuşmacı olarak katılan Almanya'nın çok tartışılan imamlarından Benjamin İdriz, yine çok konuşulacak görüşlere imzasını attı.
'Euro-Islam' görüşleriyle modernist bir ilahiyatçı profili çizen Makedon asıllı Münih Penzberg Camii İmamı Benjamin İdris'in kendisini dinlemek için gelen yaklaşık 100 civarında meraklı dinleyici kitlesine programın da adını aldığı kitabından pasajlar okudu.
Regensburg'da çoğunluğunu Araplar'ın oluşturduğu cemaatin hazırlığında oldukları minareli cami yapımı için kendisinin imamlık yaptığı Münih-Penzberg'deki içi görülen şeffaf camiyi model almalarını isteyen İdriz, camilerin günümüzde hangi özelliklerde bulunması gerektiği konusunda görüş belirtti.
Penzberg Camii'nin Avrupa'nın en güzel camisi olarak kabul görüldüğünü belirten Makedonyalı imam, camilerin Almanya'nın gerçeklerine uygun bir faaliyet içerisinde bulunması gerektiği görüşünde bulundu.
"Camiler, insanların sosyalleşmesini sağlayan buluşma yerleridir" diyen Benjamin İdriz, camilerin Allah'a yakınlaşma yeri olduğu gibi insanlara da yakınlaşma yeri olduğunu söyledi. Camilerde ülke gerçeklerine uygun olarak entegrasyon çalışmalarının da olması gerektiğini ifade eden İdriz, bu açıdan Batı'daki camilerin Doğu'dakilerinden farklı bir fonksiyonu olduğunun altını çizdi.
Türk camisi, Arap camisi, Afgan camisi gibi etnik kökenli camilerin de kurulmasının doğru olmayacağını ve cuma namazında okunan hutbelerin de ülke dilinde yapılmasının gerekliliğinin önemine işaret eden Benjamin İdriz, Alman Müslümanı olarak gördüğü yeni neslin ana dilinin Almanca olduğunu vurgulayarak, "Burada Türk camilerine, Arap camilerine ihtiyacımız yok; Alman camilerine ihtiyacımız var" dedi.
Diyanet'i de kastederek, "Camilere Almanya'da yetişen imamlar alın" şeklinde görüş belirterek, Türkiye'den gelen imamları karşı çıkan Penzberg İmamı, cemaatlerin cami yapımı için yoğunluşmalarının yanlışlığı anlamında da, "Cami yapmadan önce cemaat yapın" uyarısında bulundu.
Program boyunca gelenekçi İslam anlayışını sorgulayan -kendi deyimiyle- 'Avrupa kafalı' imam, "Yeni din değil, dine yeni yollar aramalıyız" görüşünde bulunurak, İslam Teolojisinin yeni metotlarla yenilenmesi gerektiğini söyledi.
Siyasi konulara da giren 'Penzberg İmamı', Arap Baharı'nı överek, İslam ile demokrasinin bir arada olabileceğini, bunun en iyi örneği olarak da Türkiye'nin olduğunu belirtti ve İslam ülkelerinde Tayyip Erdoğan gibi müslüman ve demokrat devlet adamları tarafından yönetilmesi gerektiğini savundu. 'Penzberg İmamı', Arap ülkelerinde çağdaş diktatörlerin yeni nesilin isyanıyla bir bir yıkılacağını söyledi.
Program sonunda söz hakkı alan dinleyicilerden "Integration - Problem und Chance" adlı kitabın yazarı Horst Schymura, yaptığı cesur konuşmalarını beğendiğini söylediği imama dönerek, "Biz sizin yanınızdayız. Burada bulunanların neredeyse tamamı müslüman olmayanlar. Hani Müslümanlar nerede? Sizin yanınızda olması gereken diğer cemaatlerin imamları nerde?" şeklinde bir çıkış yapması dikkat çekti.
Programı Almanca yaptığı bir dua ile bitiren Benjamin İdriz, daha sonra konuşması kadar büyük ilgi gören "Grüss Gott, Herr Imam!" kitabını imzalayarak özellikle teoloji fakültesinde okuyan Alman bayan dinleyici kitlesinin beğenisine sundu.
21.10.2011
.........................................................................................................................................
* Türk hayranı: Türk yemeklerini, Türk geleneklerini, Türk insanını ve Türkiye'yi çok seviyor
* Türk insanıyla içiçe: Kelheim DİTİB'de sünnet olan Yuşa Emir'in kirveliğini yaparak ikinci babası oldu
* Kur'an ve İslam hayranı: Dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi sağlık kitabı dediği Allah'ın kutsal kitabını anlayarak okuyor
* Hz. Muhammed'i sevdiğini kalbiyle dile getiriyor: "Hz. Muhammed benim de peygamberim"
.........................................................................................................................................
"Hayat gayelerini kaybedenler Kur'an okusunlar!" Hayır hayır, bu söz bir imamdan çıkmış değil. Dünya çapında önemli sporcuların ve kulüplerin ünlü doktoru "Wick" lakaplı Dr. Ludwig Hecht'e ait.
Müslümanların kutsal ayında İslam üzerine söyleşi gerçekleştirdiğimiz Dr. Hecht'in Kur'an üzerine güzellemeleri de bununla sınırlı değil.
Hayranlık ölçüsü şaşırtıcı derecede o kadar yüksek ki, hemen soruyoruz: "Yoksa siz Müslüman mısıız?" "Hayır", diyor ve ardından ekliyor, "Ben katolik bir aileden geldim. Katolikim!" Peki İslamiyet hakkında bu kadar güzel görüşler nereden geliyor olabilir?
Türkiye'de sürekli tatil yapmış olmasının ve Türk insanlarıyla yakın ilişkiler içine girmiş olmasının bir etkisi var şüphesiz. Ama asıl İslam'a hayranlık derecesine sevmesinin sebebi Kur'an'ı önyargısız okumuş olmasından.
Bir doktor olarak bilim adamının okuması gerektiği gibi. "Kur'an'ı hem Almanca hem de Arapça okuyorum. Bir hekim olarak şunu söyleyebilirim: Kur'an, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sağlık kitabı. Kur'an'ın birçok surelerinde tıbbi açıklamaların olması beni hayran bıraktı. Psikolojik sorunları olan, depresyona girenler Kur'an okusun."
1989 yılında Regensburg Üniversitesi'nde Arapça kurslarına gitmesi başlama taşı olmuş Kur'an'ı okumasının. İslam'ı şimdiye kadar Müslümanlardan öğrenen Dr. Hecht, Arapça'yı öğrenmesiyle İslam'ı bu defa asıl kaynağından, Kur'an'dan öğrenmeye başlar. İslam peygamberi Hz. Muhammed'e olan bağlılığı da artmış bu vesileyle; "Hz. İsa gibi, Hz. Muhammed'in de peygamber olduğunu söylüyorum." diyor.
İslamiyet ile Hıristiyanlık arasında birçok dinsel alanda ortak noktaların bulunduğuna işaret eden Alman doktoru, bu ortak noktalardan her iki din mesubu insanlarının daha yakın ilişki içerisine girmeleri arzusunda.
DR. HECHT'TEN, REGENSBURG HABER ARACILIĞIYLA, RAMAZAN MESAJLARI
Müslümanların önemli dini ayı Ramazan'da bulunmamız sebebiyle oruç ve bayram hakkında da konuşuyoruz doğal olarak. "Biliyor musun, Ramazan'da neyi müthiş buluyorum? Müslümanların Hz. Muhammed'den öğrendikleri disiplini. Ramazan'da müslümanların dini disiplinlerini Hıristiyanların örnek alarak öğrenmeleri gerekir."
Tabii ki oruç sonrası gelen Ramazan Bayramını da unutmuyor. Güzel hatıraları var sempatik doktorumuzun. Gülümseyerek, "Ramazan Bayramları benim için çok önemli", diyerek itirafına başlıyor, "çünkü güzel davetler alıyorum!" Güzel davetlerden kasıt ne olabilir? Tabii ki bayramların vazgeçilmezleri olan şekerlemeler. Hoş bayram sohbetlerin yanısıra, Türk mutfağının vazgeçilmezleri olan çeşit çeşit tatlılar doktorumuzun tam damak zevkine göre.
TÜRKİYE'Yİ VE TÜRKLER'İ TÜM KALBİYLE BENİMSEMİŞ
Türkiye ile ilgili herşeyi çok övüyor Regensburg'un ünlü doktoru Dr. Hecht; Türk yemekleri, Türk insanı ve Türk insanının dini İslam. Güzel bakıp güzel görenlerden. Tatilini sürekli bu ülkede geçirmesi için yeterince bir sebep Türkler'i ve Türkiye'yi tüm kalbiyle benimsemiş olması. Şöyle bir itirafta bulunmadan geçemeyecek kadar: "Türk insanlarını çok seviyorum". DİTİB Kelheim camisinde sünnet bebeği Yuşa Emir'in kirvesi olarak yapılan dini törene dualarla katılacak kadar büyük bir sevgi..
24.08.2011
T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil, Regensburg Üniversitesi'nde konuşmacı olarak katıldığı "Türkiye AB'ye ait mi" konulu panel sonrasında, Regensburglu Türk gençlerine
önemli mesajlar gönderdi.
Regensburg Haber aracılığıyla Regensburglu Türk gençlerine seslenen Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil, gençlerin özgüven sahibi olup kendi özelliklerine ve
kalitelerine güvenmelerini istedi.
Türk ve Alman kültürünün iyi özelliklerini birleştirilmesi halinde Almanya’da önemli işlerin başarılacağına değinen Ece Öztürk Çil, iyi bir eğitimin getireceği
fırsat ve avantajlara inanmalarının önemine vurgu yaptı.
Eğitimli gençlerden hem Alman hem de Türk toplumunun yararlanacağını ifade eden Nürnberg Başkonsolosu, Türk gençlerin Alman derneklerinde aktif görev almalarının gerekliliğine de özellikle dikkat
çekti.
T.C. Fahri Konsolosu Huber’in Regensburg'daki varlığına da işaret eden Ece Öztürk Çil, bu kanalla özellikle Türk-Alman öğrenci değişimi konusunda yoğun çalışmaların
olduğunu söyledi.
Regensburg Üniversitesi için de ayrı bir paragraf açan Nürnberg Başkonsolosu, Almanya’da hiçbir üniversitenin Regensburg Üniversitesi kadar Türkiye ile akademik düzeyde yakın ilişki içerisinde
bulunmadığı bilgisini de verdi.
11.07.2011
"Selefiler'in buluşma noktası" şeklinde irtibatlandırılan Regensburg Diyanet cami derneğinden Wochenblatt’ın haberine büyük tepki geldi. Gazeteye
haberin gerçeği yansıtmadığına dair alelacele bir tekzip metni yazan cami derneği yönetimi, yapılan haberden sonra, caminin yeniden saldırı hedefi olabileceği
kuşkusuna girdiler.
Regensburg Haber‘in sorularını yanıtlayan DİTİB Regensburg İmamı Süleyman Tekşen, haber için, "Hedef gösterildik" yorumunda bulundu. Caminin 24 saat
açık olduğunu ve hangi türden insanların gelip gelmediğini kontrol edemeyeceklerini belirten Tekşen, cami derneği olarak toplumsal barışa yönelik birçok faaliyetlerde bulunduklarını belirtti.
"Derneğin bu kişilerle ilişkilendirilmesi üzücü" ifadelerini kullanan Tekşen, "uzaktan yakından ilgisi olmayan caminin aşırı grupların adresi olarak gösterilmesi doğru
değil" şeklinde konuştu. Caminin bu haberden sonra tekrar saldırıya uğrayabileceği şüphesini paylaşan Tekşen, "Bir ay önce buraya bir saldırı düzenlendi; hutbe örtüsü yırtıldı,
tesbihler dağıtıldı. İleride cana ya da mala zarar gelecek bir saldırı olursa, haberin sorumlularına karşı hukuki süreci başlatacağız." dedi. Caminin herşeye rağmen kesintisiz her zaman açık
olacağını söyleyen Tekşen, "Geri adım atmayız. Korkarsak, onları hedeflerine ulaştırmış oluruz" ifadelerini kullandı.
Camiye yaklaşık bir ay önce kimliği belirnemeyen kişi ve kişilerce saldırı yapıldığını hatırlatarak sözlerine başlayan DİTİB Regensburg Başkanı Ercüment Baysal da, yapılabilecek
kaynağı olmayan bu tür sorumsuz yayınlarla caminin ırkçı kesimin saldırı hedefi haline gelebileceğini ifade etti. Baysal, Wochenblatt‘ta çıkan haber sonrası hemen emniyeti arayarak‚ "Camiyi
ablukaya alın. Sağcı gruplar var, ters anlayabilirler" uyarısında bulunduğunu söyledi. Baysal, caminin bir ay öncesinde saldırıya uğraması üzerine dört farklı noktaya kamera monte ederek
güvenlik sistemini getirdiklerini açıkladı.
Wochenblatt yazarı Christian Eckl ise yaptığı açıklamada, cami derneğinden tekzip metnini beklediklerini, gelmesi halinde bunu hemen yayına koyacaklarını ifade etti. Haberin yanlış
sonuçlar doğurabileceğini görebildikleri yönünde görüş belirten Eckl, cami yetkileriyle de bu konu üzerine ayrıca bir araya geldi.
03.07.2011
+++++++
DİTİB REGENSBURG - BASIN BİLDİRİSİ, 30.06.2011
28.06.2011 tarihli Wochenblatt (Regensburg) gazetesinde Christian Eckl imzalı "Netz des Rattenfängers ist über Regensburg ausgebreitet" başlıklı bir yazı yayınlanmış
olup, ilgili yazıda Derneğimizin haksız bir şekilde ve doğru olmayan bilgilerle yazının konusu olan kişi ve anlayışla özdeleştirilmeye çalışılmış ve bahsi geçen kişilerin buluşma noktası olarak ta
camimizin adresi gösterilmiştir.
Öncelikle DİTİB Regensburg Merkez Camii olarak (Türkisch-Islamische Gemeinde zu Regensburg e.V.) bizler köklü, belli bir tüzüğü olan ve bu tüzük çerçevesince
belirtilen hedefler doğrultusunda hizmet veren bir kurumuz.
Hedefi, toplumumuzun dini ve kültürel kimliğiyle Alman toplumuna yapabileceği maksimum katkıyı yapmasını sağlamaktır. Bunu gerçekleştirirken, eğitimi, diyalogu,
entegrasyonu, birlikte yaşamayı, sevgiyi, saygıyı, barışı önemseyen ve başkalarının inançlarına da en az kendi inancı kadar saygı ve anlayış gözteren bir düşünceyle harket
etmekteyiz.
Şiddeti ve terörü, her zaman kınayan, kaynağı ne olursa olsun, terör ve şiddet kimden gelirse gelsin bunlarla arasına mesafe koyan ve bunları en ağır bir biçimde
eleştiren bir çizgimiz olmuştur.
Ancak kaynağı bizim olmadığımız bir takım doğru olmayan bilgilerle (internet, TV, gazete vs.) zaman zaman derneğimizin ilişkilendirilmesi bizleri derinden üzmekte
olup, doğru habercilik anlayışıyla çalışan gazeteciliğe de uygun düşmemektedir.
Ne yazık ki, dernek binamızda bulunan camimizin bundan yaklaşık bir ay önce saldırıya uğramış olması ve camimizde maddi hasar meydana gelmesi bilinçsizce / haber
kaynağını doğrulatmadan yapılan bir yayının, farkında olmadan başkalarına nasıl zarar verebileceğine bir örnektir. Bu konuyla ilgili hukuki haklarımızı gerekirse kullanma yoluna gideceğimizi de
kamuoyuna iletmek isteriz.
Biz öyle isterdik ki, bizimle ilgili bu ve benzeri haberler yapılmadan önce bu bilgiler bizlere sorularak tahsis ettirilsin ve sonra yayın yapılsın. Çünkü biz
sıradan bir dernek olmayıp, Almanya genelinde yaklaşık 900 derneği bulunan, kendi felsefesi, vizyonu ve anlayışı olan büyük ve köklü bir kurumun parçasıyız.
DİTİB Regensburg olarak şehrimizdeki resmi/sivil kurum ve kuruluşlarla (Belediye, polis, valilik, Religions for Peace, Runder Tisch der Religionen v.b.), diğer dini
cemaat ve gruplarla ilişkilerimiz her zaman iyi olmuş, karşılıklı saygı ve hoşgörü içerisinde birlikte bir çok etkinlikler yapılmış ve yapılmaktadır. En son bunun örneği Bürgerfest’teki ortak dua
programıdır.
Dolayısıyla basına yansıyan bizimle ilgili olmayan, tarzı, üslubu, yöntemleri, hedefleri bizden farklı kişi ve kişilerle ilişkilendirilmekten duyduğumuz rahatsızlığı
saygıdeğer Regensburg kamuoyuyla paylaşmak istiyor ve bizimle ilgili bu haberleri yalanlıyor ve komuoyuna saygılarımızı sunuyoruz.
Geçen hafta "Selefiler’in buluşma noktası Diyanet" yorumuyla yaptığı masabaşı haberiyle tepki çeken Wochenblatt Yazari Christian Eckl, bu defa cami yetkilileriyle
birebir görüşme yaptı. Diyanet’in tekzibini de yayınlayan Wochenblatt, Regensburg Haber’in fotoğrafını ise manşete taşıdı.
06.07.2011
Hakan Ali'nin yönetimindeki Regensburg'un en başarılı yerli firmalarından InterNetX, uluslararası düzeyde şirket faaliyetlerinin yanısıra topluma yararlı
bağışlarda da bulunmaya devam ediyor.
Çarşamba günü özürlü çocuklara yönelik Bischof-Wittmann-Okulu'nda InterNetX Genel Müdürü Thomas Mörz'ün de katıldığı bağış töreninde,
8 bin Euro’luk hediye çeki okul müdürü Ludwig Faltermeier'e teslim edildi.
InterNetX firmasının 9 seneden beri özürlüler okulu yararına yardımda bulunmasından memnun kalan okul müdürü, InterNetX'den şimdiye kadar aldıkları yaklaşık 40 bin Euro tutarında bağışlar sayesinde
çocukların okuldaki ihtiyaçlarını büyük oranda giderdiklerini belirtti.
Bağışlarla özürlü çocukların yatılı gezilere katılabildiklerini söyleyen okul müdürü, 8 bin Euro’luk yardım çekini sportif ve kültürel faaliyetlerde de kullanılacağını ifade etti.
Pazarlama ve Satış Müdürü Hakan Ali'nin yoğun iş randevuları trafiğinden gelemediği bağış törenine eşi Emina Ali katılarak çocukların büyük sevgisini kazandı. Özürlü çocukların kalp hediyelerini
kabul eden Emina Ali, özürlüler okuluna çocukları Kenan'ın kaydıyla birlikte düzenli olarak yardım ettiklerini söyledi.
Toplumsal hayatta zorluk çeken çocukların yardımından müteşekkir olan okul yönetimi, aldıkları bağış ile yakın bir zamanda çocukları kış sporu oyunlarının yapıldığı St. Englmar'a
götürecekleri müjdesini verdi.
28.01.2011
T.C. Nürnberg Din Hizmetleri Ataşeliği'nin bölgesinde faaliyet gösteren DİTİB Burglengenfeld'de hareketli günler yaşanıyor.
Büyükler, önümüzdeki pazar günü Burglengenfeld cami derneği yeni yönetimi belirlemek için seçimlere giderken, gençlik kolları da kendi aralarında yönetimde görev alacak gençleri belirlemek için ayrı bir çalışma başlattı.
Seçimlerin dışında, gençlerin, cami derneğini adeta proje üretim fabrikası gibi kullanmaları sebebiyle haftalar öncesinden beri yaşanan hareketli günlerin son halkası geçtiğimiz cumartesi günü yaşandı.
Cami derneğinin Burglengenfeldli gençler tarafından geniş bir katılımla buluşma noktası haline getirilmesi takdir toplarken, gençlerin cami derneği üzerinden projeler kovalamaları Kuzey Bavyera'da gözlerden kaçmıyor.
Nürnberg Bölgesi'nde "örnek gençlik" olarak gösterilen Burglengenfeld gençleri, geçtiğimiz gün cami derneği üzerinden takım kurma konusunda ciddi olduklarını gösterdiler.
Weiden'de 2000 yılından beri faaliyet gösteren Anadoluspor yetkililerini cami derneklerine davet eden gençlik kolu, Weiden Anadoluspor'un başarılı antrenörü İlhan Çapar, yönetici Salim Yüksel ve denetleme kurulundan Mustafa Akbaba tarafından verilen toplantı ile futbol kulübü kurma yönünde bilgilendirildiler.
Sohbet ortamında 2,5 saat süren bilgilendirme toplantısında hazır bulunan çok sayıda Burglengenfeldi gençlerin heyecanı gözlerden kaçmadı.
Gençlerin heyecanlarından ve faaliyetlerinden memnun kaldığı gözlenen cami derneği başkanı Fahrettin Özdemir, yönetim olarak gençlere ellerinden gelen desteği vereceklerini ifade etti. Burglengenfeldli gençlerin faaliyetleri Nürnberg'de de dikkatle izlenildiğini belirten Fahrettin Özdemir, futbolda da marka olmak istediklerini söyledi.
DİTİB Burglengenfeld Gençlik Kolu Başkanı Kazım Özdemir ve yardımcısı Emre Şentürk'ün yönetimiyle başlatılan futbol takımı kurma girişimi, yeni göreve gelecek yönetim tarafından sona erdirilerek, 2011/2012 sezonunda lige "merhaba" demesi bekleniyor.